Bergama (Pergamon)
Bergama, ülkemizin en çok turist çeken antik kenti Pergamon ile iç içe geçmiş, İzmir’in ilçelerinden biridir.
İzmir şehir merkezine 140 km uzaklıkta bulunan ilçe, Balıkesir ve Manisa’nın komşuları arasında yer alıyor. Denizden içeride olan ilçenin denize kıyısı bulunmuyor.
Bergama, Türkiye’nin 13. ve İzmir’in ilk UNESCO Dünya Mirası kentidir. Parşömenin anavatanı, eczacılığın babası Hekim Galenos’un, 1937 yılından bu yana Türkiye’nin ilk yerel (Tarihi Bergama Kermesi) festivaline hiç ara vermeksizin ev sahipliği yapmış ve yapmaya da devam eden, İncil’de geçen Anadolu’daki yedi kiliseden birine sahip, dünyanın en dik tiyatrosuna sahip kent gibi özelliklere sahiptir.
Helenistik Bergama Krallığı’nın başkenti olan antik tarihle iç içe bulunan Bergama’da eski Rum evleri ve cami, han, hamam ve kapalı çarşı gibi birçok Osmanlı dönemine ait yapılar da vardır. Bergama Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne 2014 yılında girmiştir.
Bergama, geçmişinde Hitit, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır.
Bergama’dan Yapmadan Dönmeyin
__Bergama çevresinde yapılan arkeolojik kazılardaki buluntuların ve geçmiş zaman içinde bölgede kullanılan kültürel araçların sergilendiği Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret etmeden,
__1923 Nüfus Mübadelesi sonucu bölgeden ayrılmak zorunda kalan Rumlardan kalan taş evlerin olduğu Kale Mahallesi’ndeki eski evlerin olduğu sokak aralarında kaybolmadan,
__İlçenin merkez noktası olan ve tarihi mekânlarından biri olma özelliğini devam ettiren, Osmanlı döneminden kalma, çarşı anlamına gelen onlarca dükkâna ev sahipliği yapan Arastada vakit geçirmeden, Arasta Nargile Kahvesi ve Çınarlı Kahve’sinde yorgunluk kahvesi/çayını içmeden,
__Kızıl topraktan yapılan, zaman içinde tapınak, kilise ve cami olarak hizmet veren, Mısır yeraltı tanrısı Serapis’e adanan ve M.S. 2. yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus döneminde inşa edilen Kızıl Avlu’yu görmeden,
__Psikoterapinin ve afyon türü ilaçların ilk defa yapıldığı, tarihteki ilk büyük hastanenin kurulduğu ve günümüzde eczacılığında sembolü olan çifte yılan simgesine sahip olan Asklepion’u gezmeden,
__Bergama Ovası’nın en güzel manzarasını dünyanın en dik amfi tiyatrosu Akropol’a teleferik ya da araçla çıkmadan,
__Yüzyıl önce bölgenin halklarından biri olan Rumların sosyal merkezi olan Domuz Meydanı’nın ve bir zamanların en güzel ve gösterişli binalarından olan yapı 2012 yılında restore edilerek kütüphane olarak kullanılan İlçe Halk Kütüphanesi‘nin içine görmeden,
__İlçeye yarım saat mesafede, kamp alanları, yürüyüş yolları, kuş gözlemciliği ve fıstık ağaçlarıyla doğal güzellik içerisindeki Kozak Yaylası’na çıkmadan,
__Bölgeye özgü Bergama Köftesi ve bol sarımsaklı, biberli patlıcanlı ve domates soslu Cığırtma’yı yemeden dönmeyin.
