deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu deneme bonusu veren siteler youtube mp3 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Lübbey / Ödemiş

Lübbey, Bozdağ’ın Ödemiş Ovası’na bakan güney yamacında kurulmuş, deniz seviyesinden 500 metre yükseklikte kurulmuştur.

Kültür Yayın: 01 Ağustos 2023 - Salı - Güncelleme: 01.08.2023 18:35:00
Editör - Kent Sokakları
Okuma Süresi: 5 dk.
501 okunma
Google News

Lübbey, Bozdağ’ın Ödemiş Ovası’na bakan güney yamacında kurulmuş, deniz seviyesinden 500 metre yükseklikte kurulmuştur. 2012’de kabul edilen 6360 sayılı kanunla İzmir’in büyükşehir olmasından sonra Ödemiş’e bağlı bir mahalle olmuştur. Köy haritada Çamyayla olarak belirtilmektedir. İzmir’in Ödemiş ilçesine 14 km uzaklıktadır. Ödemiş’ten köye ulaşım için yol oldukça iyi durumdadır.

Köy, bir kışlakken günümüzde köyün kışlağı ve yaylağı olan Çamyayla sürekli bir yerleşim yeri olmuştur. Ormancılıkla yaşamını sürdüren Lübbey, 1960’lı yıllardan sonra ormancılıktan yaşamını sürdüremez durumuna gelen köy, elektriğin yaylaya (Çamyayla’ya) gelmesi ve arazisinin tarıma elverişli olması nedeniyle kalıcı olarak göçe zorlanmak durumunda kalmıştır. Göç edenlerin bir kısmı da Ödemiş ya da büyük şehirlere gitmişlerdir.

İzmir’in Ödemiş ilçesinde, tarihi antik çağlara kadar uzanan ve bir ara kamuoyunda ’satılık köy’ olarak bilinen Lübbey Köyü, kaderine terk edilmiş durumdadır. Yaşayanların anlattığına göre köyün tarihi antik çağlara kadar gitmektedir. Sardes Kralı’nın 2 oğlu Lüb ve Dab varmış. Bunlar yerleştikleri yerlere adını vermişler. Lübbey adının da buradan geldiğini ifade edilmektedir. Osmanlı döneminde konar-göçerlerin iskân politikası nedeniyle yerleşik hayata geçtikleri düşünülürse, burasının 18. ve 19. yüzyıllarda bir Türkmen yerleşim yeri olduğu belirtilmektedir.

Lübbey, 1891-1894 yılları arasında Lidya’da yolculuğa çıkan Karl Buresh tarafından ilk kez bilimsel amaçlı olarak ziyaret edilmiştir. 

Köy, meraklı gezginler ve çeşitli ziyaretçileri tarafından sosyal medya tanıtılmaktadır. “Cinli– Perili Köy”, “Hayalet Köy” veya “Satılık Köy” olarak adlandırılmasına köyde yaşayan insanlar tepki göstermektedir. Köyün “Terkedilmiş Bir Kartal Yuvası Lübbey” adıyla belgeseli de yapılmıştır.

Lübbey kaderine terk edilen köy, filmlerde kaderine terk edilen hayalet kasabaları andırıyor. Günümüzde köyde yaşayanları sayısı iki elin parmak sayısına ulaşmaktadır. Yaşayanların tamamı yaşlılardan oluşmaktadır. Dar yollarla birbirine bağlanmış taş duvarlı, ahşap pencereli evlerin birçoğu yıkılmış durumdadır. Köyün okulu tek odalı ve harap durumdadır. Okulun duvarına çizilmiş resimler ve yazılar dikkat çekicidir. Camisinin ise minaresi yok. Minaresi olmayan cami yapıları Anadolu Selçuklu döneminden beri görülmektedir.

İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 54 ev ve caminin tescillendiği belirtilmektedir. Sadece tescillenmiş, kaderlerinin ne olacağı belirsiz. Lübbey, sessizlik içinde misafirlerini ve kaderinin ne olacağını beklemektedir. Taş duvarlı, ahşap evlerin arasında dolaşın, kaderine terk edilmiş köyün muhteşem manzarasının keyfini çıkarın, köy kahvesinde çayınızı için köyün son kalan yaşlılarıyla sohbet edin daha doğrusu, onlar konuşsun siz dinleyin. Köyün tarihi dokusu ve manzarası görülmeye değerdir.

Girişimci Gönül ve Muzaffer Coşut ailesi anneannelerinden kalma taş evi, İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun izniyle 4 odalı Lübbey Butik Oteli’ne dönüştürmüştür. Otelin yanı başında Ninemim Kahvaltı Evi’de hizmet vermektedir. Butik Otel ve kahvaltı evinden yararlanmak için önceden iletişime geçmeniz iyi olacaktır. Köyde bir de köy kahvesi bulunmaktadır.

Köye yolunuz düşerse Lübbey’de yeni bir yaşam kurmaya çalışan girişimci, sevimli ve hoşsohbet Çoşut çiftinin misafir olmayı ve onların hikâyesini kendi ağızlarından dinlemeyi unutmayın. Köyden ayrılmadan köy kahvesi olan Taş Kahve’ye uğrayıp Kahveci Mehmet (Güler)’den köyün geçmişini dinlemelisiniz.

Köyün içinde yer aldığı coğrafya, öyküsü ve kendine özgü mimarisi nedeniyle yürüyüş gruplarının, amatör ya da profesyonel fotoğraf severlerin ve gezginlerin ilgisini üzerine çekmektedir.

Unutmayın! Şair Ahmet Kutsi Tecer’in dediği gibi; “Orda bir köy var, uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da O köy bizim köyümüzdür. Orda bir ev var, uzakta, O ev bizim evimizdir.”

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.