TRABZON

Trabzon adı Hellen kaynaklarında Trapezous veya Trapezountos olarak geçmektedir. “Düzlük yer” anlamına gelmektedir. Komnenos Hanedanlığı kurduğu krallığa başkentlik yapmıştır. 1461 yılında Osmanlı egemenliğine girmiştir. Kanuni Sultan Süleyman burada doğmuştur. Osmanlı döneminde şehzadelerin devlet yönetimi için staj yerlerinden biriydi. 1. Dünya Savaşı’nda 2 yıl Rusların egemenliğinde kaldı. Samsun’dan sonra Karadeniz’in ikinci büyük kentidir. 1949 yılında İl İdaresi Kanunu’na dayanarak Trabzon köy adları yerine Türkçe isimler konulmuştur.

Trabzon’da Yapmadan Dönme

Maçka ilçesinde, Altındere Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde, denizden 1.150 ve vadiden 300 metre yükseklikteki sarp bir kayalığa M.S. 365-395 tarihleri arasında inşa edilen ve 1923 Nüfus Mübadele sonucu boşaltılan, uzun yıllar kaderine terk edilen, tarihi değeri, mimarisi ve sanatsal özellikleri nedeniyle UNESCO “Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Sümela Manastırı’nı görmeden,

Şehrin Fatih mahallesinde Trabzon Rum İmparatoru I. Manuil zamanında 1250-1260 yılları arasında yapıldığı kabul edilen, tarihi süreç içinde kilise, cami, askeri karargâh, hastane, depo, müze gibi farklı amaçlarla kullanılan, 1964 yılında müze, 2013 yılında cami olarak kullanılan aslında müze olmasında yarar bulunan Ayasofya Cami’ne gitmeden,

Kentin Boztepe dağının eteğinde bulunan, 1349-1390 yılları arasında inşa edilen ve bugünkü görünümüne 19. yüzyılda kavuşan, 2014-2018 yılları arasında restore edilen "Tanrının koruduğu Pnagi” adını taşıyan Kızlar Manastırı’na giden merdivenlerden inmeden,

Çaykara ilçesinin Uzungöl mahallesinde yer alan uzunluğu 1.000, genişliği 500 ve en derin yeri 15 metre olan, 3 Ekim 1989 tarihinde Tabiat Parkı ilan edilen, çevresindeki yapılaşma nedeniyle her geçen gün doğal güzelliğini ve Ortadoğu’dan gelenlerin bölgeye hakim olması nedeniyle kültürel özelliğini kaybetmeye aday olan Uzungöl’ü ziyaret etmeden,

Şehrin Soğuksu mahallesinde çam korusu içinde dönemin ticaret bankerlik yapan, Rum asıllı Konstantin Kabayanidis tarafından 1890-1912 yılları arasında inşa ettirilen, 1923 Nüfus Mübadelesi sonucu binanın mülkiyeti hazineye geçen, Atatürk’ün şehri ziyareti sırasında beğenmesi nedeniyle 1930 yılında Atatürk’e hediye edilen Atatürk Köşkü’nü gezmeden,

Şehir merkezindeki Zağnos ve Tabakhane vadilerini birbirine bağlayan, dünyada tünel içinde ilk olma özelliğini taşıyan, uzunluğu 193, genişliği 16 ve yüksekliği 8,5 metre olup içinde birçok deniz balıkları ve amfibi (yüzergezer)canlıların bulunduğu ve 19 Mayıs 2022 tarihinde merkez ilçe belediyesi Ortahisar Belediyesi tarafından ziyarete açılan Trabzon Akvaryumu dolaşmadan,

Şehir merkezinde haftanın her günü açık olan, içerisinde 1000 kupa, şilt, plaket ve Trabzonspor’u oluşturan takımlardan gelenlerin sergilendiği Trabzonspor Şamil Ekinci Müzesi’ne uğramadan,

1963 yılında Merkez Bankası olarak inşa edilen binada 24 Şubat 2017 tarihinden sonra, şehrin sosyal yaşamı, gelenek ve göreneklerin kültürümüze etkileri, siyasi ve yönetim tarihi, yayla kültürü, mutfak kültürü, sağlık tarihi, eğitim tarihi, spor tarihi ve ekonomik hayatı; kısaca Trabzon’un tüm yüzlerinin tanıtıldığı Trabzon Şehir Müzesi’ni ziyaret etmeden,

Kent merkezinde 1856 yılından günümüze hizmet veren, 1853 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında cephelere gönderilmek için kent merkezinde toplanan askerlere hizmet vermek üzere Trabzon Valisi’nden saraydan bir pilavcı başı istenmesi sonucu ortaya çıkan, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken pilav, kuru fasulye, kavurma ve şerbetten oluşan lezzeti Tarihi Kalkanoğlu Pilavı’ndaki menüyü tatmadan,

Trabzon sokaklarında dolaşmadan, meydanlardan gezmeden, kiliseden dönüştürülen camileri, müzeleri, parkları gezmeden, müzelerini görmeden, çarşılarında dolaşmadan, yaylalarına çıkmadan, Akçaabat Köftesi’nin, Hamsiköy sütlacı, Trabzon Laz böreği tatlısı lezzetlerini tatmadan bu güzel şehrin keyfini çıkarmadan dönmeyin.