deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu deneme bonusu veren siteler youtube mp3 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

15 Nisan 2024 - Pazartesi

8. YARGI PAKETİ 3. BÖLÜM

Tekrar Merhaba 8. Yargı Paketi yani 02.03.2024 tarihli 7499 sayılı kanun hakkında bilgilendirme yazımıza devam ediyoruz.

Yazar - Cengiz Ayözen - Avukat, Arabulucu
Okuma Süresi: 10 dk.
79 okunma
Cengiz Ayözen - Avukat, Arabulucu

Cengiz Ayözen - Avukat, Arabulucu

- 0532 643 45 27
Google News

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI (HAGB) KARARINI BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İNCELEYECEK

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için sanık hakkında yapılan yargılama sonunda iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına hükmedilmesi gerekmektedir. HAGB kararı ile kişi 5 yıllık denetim süresine tabi tutulur. Denetim süresi içinde kişinin kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme mahkûmiyet hükmünü açıklar. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna göre kanuni koşulları sağlayan kişiler hakkındaki mahkûmiyet hükmü, denetim süresi içinde, kendine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeleri ve kasıtlı yeni bir suç işlememeleri kaydıyla, kişiler hakkında hukuken bir sonuç doğurmaz.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hüküm sayılan ancak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle hukuken varlık kazanamayan ve bu nedenle hüküm ifade etmeyen ceza hukukunda lekelenmeme hakkını da göz önünde tutarak önemli bir görev üstlenmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen HAGB kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaması açısından kişilerin en önemli haklarından olan istinaf hakkından feragat etmesi sonucunu doğurduğundan Anayasa Mahkemesi ilgili hükümleri iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin HAGB ile ilgili hükümlerindeki iptal kararında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları bakımından itiraz kanun yolunun etkili bir kanun yolu olarak görev ifa etmediğini, yargılamanın başında sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulmasının sanık üzerinde baskı oluşturduğunu ve bu baskı altında kabul edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının istinaf kanun yolundan feragat sonucunu taşıyan bir duruma neden olduğunu belirtmiştir. İlgili düzenlemelerden önce HAGB kararları bir hüküm ifade etmediği gerekçesiyle istinaf kanun yolu başvurusuna konu olamıyordu. 8. Yargı paketiyle beraber HAGB kararı istinaf kanun yoluna taşınabilecek ve Bölge Adliye Mahkemesi hukukilik denetimi yapabilecek. Ancak HAGB yükümlülüklerine aykırı davranılması sebebiyle açıklanan hükme kişinin itiraz edebileceği kabul edilmektedir. Böylelikle HAGB kararının istinaf incelemesinden geçtikten sonra koşulları gerçekleşirse eğer açıklanacak olan hükme karşı itiraz yoluna da gidilebilecektir. İtiraz mercii koşullara uygun ve sınırlı olarak denetim yapabilecektir.

KAÇAK SANIK HAKKINDA SORGUSU YAPILMADAN CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞI KARARI VERİLEMEYECEK

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 247. Maddesi kaçakların yargılanması kurumunu düzenlemiştir. İlgili maddenin 3. Fıkrası Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce şu şekildeydi: “Kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilir. Ancak, daha önce sorgusu yapılmamış ise, mahkûmiyet kararı verilemez.” İlgili fıkra aksi ile kanıt yorum yöntemiyle, kaçak sanık hakkında daha önce sorgusu yapılmamış ise hakkında mahkûmiyet hariç her hükmün verilebileceği sonucuna ulaştırmıştır. Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesinde ceza verilmesine yer olmadığı kararı sanığın Anayasanın 38 inci maddesinde öngörülen masumiyetinin ortadan kalktığına değinerek, sanığın sorgusu yapılmaksızın davanın bitirilebilmesine imkân tanınmasının adil yargılanma hakkına ölçüsüz bir sınırlama getirdiğine karar vermiştir. Düzenlemeyle hukuki güvenliğin güçlendirilmesi ve adil yargılanma hakkının daha etkin korunması amaçlanmaktadır. Ceza Muhakemesi Kanununun 247’nci maddesinde değişiklik yapılarak, sorgusu yapılmayan kaçak sanık hakkında mahkûmiyet kararının yanı sıra ceza verilmesine yer olmadığı kararının da verilemeyeceği hüküm altına alınmaktadır.

BASİT YARGILAMA USULÜ KAPSAMINDA VERİLEN KARARA İTİRAZDA İNDİRİM KORUNACAK

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen Basit Yargılama Usulü, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlara kadar olan ceza yargılamalarını uzatmamak ve sarkıtmamak adına farklı bir usul öngörüp mahkemelerin iş yükünü azaltmak amacıyla getirilmiş alternatif bir usul çeşididir. Böylelikle, önemli veya daha ağır suçların kovuşturulması için yargılama makamlarına yeterli zaman ve imkân sağlanmak suretiyle adalete erişimin de hızlandırılması amaçlanmıştır. Bu usulde duruşma açılmaksızın yargılama yapılır ve verilen karar mahkûmiyet olur ise sonuç ceza ¼ oranında indirilir. Bu usulde verilen cezaya itiraz edilecek olursa genel hükümlere göre duruşma açılır ve yargılamaya devam olunur. Ancak sanığın itirazı üzerine verilen kararda 1/4 oranındaki indirim korunmaz.

Ancak Anayasa Mahkemesi bahsedilen bu usulün düzenlendiği madde cümlelerini; basit yargılama usulünde verilmiş karara yapılan itiraz üzerine hükmü veren mahkemece genel usule göre yargılamaya devam edilerek karar verilmesinin tarafsız mahkemede yargılanma hakkına aykırılık oluşturduğunu ve sanığın; vekâlet ücreti, yargılama giderinin yanlış hesaplanması gibi usule yönelik basit nedenlerle karara itiraz etmesi durumunda dahi indirim oranının korunmamasına ilişkin düzenlemenin, beraat eden sanığın cezalandırılması ya da önceki cezaya göre daha ağır cezaya hükmedilmesi gibi aleyhe sonuçlar doğurabildiğini belirterek iptal etmiştir. Ayrıca Mahkeme beraat kararı bakımından, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından ileri sürüldüğü hâllerde ilk aşamada verilen hükümde 1/4 oranındaki indirim uygulanmadığı için itiraz üzerine verilen mahkûmiyet kararında da anılan indirimin uygulanamamasının hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturduğunu ifade etmiştir.

Yapılan düzenlemeyle yargılama giderlerine, vekalet ücretine ve maddi hataya ilişkin olması sebebiyle yapılan itirazı mahkeme yerinde görürse hatayı düzeltecek, yerinde görmez ise itirazı incelemeye yetkili merciye gönderecektir. İtiraz merciin yalnızca bu konu hakkında işin esasına girmeden dar bir inceleme ile yapılan hatayı düzelteceği ilgili maddeye eklenmiştir. Maddi hataya, yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin itiraz dosyayı genel hükümlere dönülmeden basit yargılama usulü kapsamında gerçekleştirilip incelenecektir. Dolayısıyla sanığa uygulanan ¼ oranındaki indirim korunacaktır.

KANUN YOLUNA BAŞVURU SÜRELERİNİN YEKNESAKLAŞTIRILARAK HAFTA OLARAK BELİRLENMESİ VE SÜRENİN TEBLİĞ TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLAMASI

İtiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru süreleri, hak arama hürriyetinin uygulanmasına imkân tanımak amacıyla “gün” yerine “hafta” olarak düzenlenmektedir. Bu süreler “iki hafta” olarak belirlenmek suretiyle yeknesak hale getirilmektedir. Öte yandan tefhimle başlayan kanun yoluna başvuru sürelerinin gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle başlaması kabul edilerek, hukuki güvenliğin güçlendirilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi amaçlanmaktadır. Gerekçeli kararın tebliği ile süre başlamasının en büyük avantajlarından biri kişinin kanun yolu başvurusundaki itirazının ve gerekçesinin detaylı bir şekilde gösterilen gerekçeli karara göre kaleme alması ve bu konuda ayrıntılı bir dilekçe yoluyla hakkını aramasıdır. Yapılan bu başvuru ile kişinin meramını gerekçeli karardaki karara göre anlatması kanun yolundaki başvuruyu inceleyen mercii bakımından da kolaylık sağlayacaktır.

ADLİ PARA CEZASI MİKTARLARI İLE KESİNLİK SINIRININ YÜKSELTİLMESİ

Suçla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla bir güne karşılık gelen adli para cezasının alt ve üst sınırlarında artış yapılmaktadır. Bir gün karşılığı adli para cezasının;

Alt sınırı 20 TL’den 100 TL’ye, Üst sınırı 100 TL’den 500 TL’ye, artırılmaktadır. Ayrıca Adli para cezası miktarlarında yapılan artış sebebiyle diğer kanunlardaki gün para cezası sistemiyle bağlantılı hükümlerde uyum düzenlemeleri yapılmaktadır. Hapis cezası gerektiren suçlarda ön ödeme miktarının hesaplanmasında bir gün karşılığı olarak belirlenen 30 TL, 100 TL’ye artırılmaktadır. Mahkemelerce doğrudan verilen adli para cezalarında kesinlik sınırı 3.000 TL’den 15.000 TL’ye çıkarılmaktadır. İdari para cezalarına ilişkin sulh ceza hâkimliklerince verilen kararlara karşı yapılacak itirazlar bakımından uygulanan kesinlik sınırı 3.000 TL’den 15.000 TL’ye çıkarılmaktadır. Tüm bu hususlar 01/06/2024 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacaktır.

AYRICA Özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları ile kişisel verilerin yurt dışına aktarılması usulünde değişiklik yapılarak Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğüne uyum sağlanmaktadır. Standart sözleşmeyi imzalayan veri sorumlusu veya veri işleyenin Kuruma bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi kabahat olarak düzenlenmekte ve Kurul tarafından verilen idari para cezalarına karşı sulh ceza hâkimliği yerine idari yargıya başvurulması öngörülmektedir.

Hukuk sistemimiz ve Adliyeler açısından son derece önemli değişiklikler ve güncellemeler yapılmış oldu. Ancak Ülkemiz için çok kapsamlı bir hukuk reformu şarttır. Adil Yargılanma aynı zamanda doğru ve hızlı yargılanmayı gerektirmektedir. Geç gelen adaletin adalet olmadığı sıklıkla söylenir. Hızlı, nitelikli, insan hak ve hürriyetlerine saygılı ve etkili ADALETE kavuşabilmek, bu kapsamda büyük bir HUKUK REFORMUNUN yapılması dileklerimle, Sağlık ve neşe diliyoruz. Sevgili Stajyerim Stj. Av. Beyza ALICI’ ya çalışmaları için sonsuz teşekkürler.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.