Alabanda Antik Kenti
Karyalı Alabandos, Bu Haftaki Yazısında Alabanda Antik Kenti İle İlgili Yazdı...
Karyalı Alabandos, Bu Haftaki Yazısında Alabanda Antik Kenti İle İlgili Yazdı...
Alabanda İ.Ö. 3000`lerden bu yana aynı adla anılmaktadır. Çine ilçesinin 10 km. batı yönünde, Doğanyurt (Araphisar) köyündeki Alabanda eski bir Karia kenti. Hitit, Aka ve Roma uygarlıklarını yaşadı. Kazılarda bulunan taşınabilir eserler İstanbul ve İzmir arkeoloji müzelerindedir. Kalıntılar arasında iki giriş kapısı ile akropolün yer aldığı tepenin yamaçlarında tiyatronun birkaç basamağı, senato, Apollon Tapınağı ile surların kalıntıları görülebilmektedir. Batı yönündeki nekropolde anıt mezarlar ortaya çıkarılmıştır.
Alabanda adı "at" ve "zafer" anlamlarına gelen "ala" ve "banda" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuş. Ünlü tarihçi Strabon, Alabanda halkının eğlenceye fazlasıyla düşkün olduğunu, kentte harp çalan çok sayıda genç kızın olduğunu anlatır.
Efsaneye göre I.Ö. 4000 yıllarında, zamanın flüt ustası olan çoban Marsyas, Tanrıça Athena`nin çalarken yüzü çirkinleşiyor diye lanetleyip attığı flütü bulur ve sesine hayran kalır. Marsyas öyle güzel flüt çalmaktadır ki, onun flüt çelişini duyanlar bu sihirli, o güne kadar duyulmamış değişik sese mest olurlar.
Övgüler Marsyas`in kulağına kadar gelmiş, o da bu övgülerle böbürlendikçe böbürlenmiş. Halkın söylediklerinden de kuvvet alarak boyundan büyük laflar etmeye başlamış.
-Apollon Tanrı’nın liri bile benim flütüm kadar güzel ses çıkaramaz.
Sonunda beklenen olmuş ve bu sözler Apollon’un kulağına gitmiş. Aramış, bulmuş Maraş’ı; amacı haddini bildirmekmiş.
-Her yerde flütünün sesiyle böbürleniyormuşsun. Kanıtla bunu, yarışalım seninle! Der. Ancak ölümsüz Tanrı’nın bir şartı vardır.
"Yarışmayı kazanan, kaybedene istediğini yapacaktır."
Tanrı Apollon`un isteği üzerine bir yarışma düzenlenir. Yarışmada birbirinden güzel sesler çıkaran iki müzik üstadını hakem Kral Midas berabere ilan edince Apollon çok sinirlenir ve Midas’ın kulaklarını uzatır. Ayrıca Apollon tanrısal zekâsını kullanarak Marsyas’a, 2 turda enstrümanları tersten çalmayı önerir. Bos bulunup bu öneriyi kabul eden Marsyas, flütü tersinden çalmayı dener. Flütün hiçbir ses çıkarmadığını fark ettiğinde aldatıldığını anlar ve yarışmayı kaybettiği için Apollon tarafından derisi yüzülerek öldürülür.
Flüt ustası Marsyas`in ölümüne üzülen "Sanatın Dokuz Perisi" öylesine ağlar ki, gözyaşları dağların arasından akıp giden Marsyas ırmağını oluşturur. Bugünkü adi Çine çayı olan Marsyas Irmağı’nın yani başında kurulan antik ALABANDA Kenti`nin kazı çalışmaları ALABANDA TURIZM önderliğinde başlıyor. ALABANDA Kenti`nin Karinalılar tarafından kurulduğu kabul edilmektedir.
"Karinalılar tarihten önceki dönemlerde Ön Asya`ya gelip yerleşmişlerdir. I.Ö. 4000 yıllarında Ege Denizi adalarına geçerek Mynos Uygarlığının öncüsü olmuşlardır. I.Ö.3000 yıllarında yeni bir göç dalgasıyla Aydin-Muğla bölgesine yerleştiler. Bölgeye yerleşen ve Mylasa kentini merkez yapan Karinalılar, Çine`nin Araphisar Köyü`ndeki ALABANDA Kentini yenilediler."
Amphiktyon Meclisi buyrultusunda kente gelen Antiokheia elçisi, kentin dokunulmazlığı konusundaki isteğini meclise iletmiş. Bu başvuru üzerine meclis, ALABANDA’nin Tanrı Zeus ve Apollon’a adanmış dokunulmaz kutsal topraklar olarak duyurulmasına karar vermiş. Meclisin bu kararı ile kent tanrılarından Apollon`un adi Apollon Isotimos olarak değiştirilmiş. Isotimos, "saygınlıkta eşit" anlamındadır. Kent tanrılarından Zeus`un adi da Zeus Khpysaoreus olarak anılmaktadır. ALABANDA’da halk bolluk, zenginlik, eğlence içinde yasamıştır. ALABANDA sanat yönünden yörenin kentleri arasında ayrıcalığı, üstünlüğü olan bir kent. Kent`de madeni para basımı, kentin adinin Khrysaor Antiokheia olmadan kısa bir süre önce, I.Ö. 3 yy’inin baslarında başlamıştır.
Basılan paraların üzerinde genellikle uçan at Pegasus figürü bulunmaktadır. ALABANDA’nın bölgede belli bir dönem altın para basma yetkisine sahip tek kent olduğunu biliyoruz. Kentin güney bölümünde bulunan yamaçlardan yüksek ısıda eritilerek cam yapımında kullanılan mor renkli koyu bir mermer türü elde ediliyordu. Diğer yandan kentte gül üretiliyor, kristal elde ediliyordu. Yarıdan fazlası görünmeyen bir tiyatro, yıkık dökük bir meclis evi, hiç görünmeyen iki tapınağı, ortalıkta bulunmayan bir agorası ile %90`i yeraltında olan bu kent için tarihçiler "en az EFES kadar önemli bir antik kent" demektedirler. ALABANDA Meclis Evi binası dikdörtgen bir binadır. Güney ve kuzey duvarları büyük ölçüde, doğu ve bati duvarlarda kısmen ayaktadır.
Demokrasinin Anadolu topraklarında yeşermeye başladığının önemli bir göstergesidir bu meclis evi. Çine`de kurulan "ALABANDA KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA VE DEGERLENDIRME DERNEGI" ve "ALABANDA TURIZM" bu önemli kentin dünyaya tekrar kazandırılması için çalışmaktadırlar. Kazılara Ağustos 1999`da başlanmıştır.
Alabanda Antik Kenti
(Emin YENER Arkeolog/Aydın Müze Müdürü)
Alabanda Aydın ili, Çine ilçesi Doğanyurt (Araphisa) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Çine Çayı’nın (Marsyas) 4 km. kadar batısında Karya dilinde kentin adı Ala (At) Banda (Yarış) anlamına gelen kelimelerden türemiştir. Bizanslı tarihçi Stephanus Kral Kar’ın oğlu Alabondos’un bir at yarışını kazanması nedeniyle kente Alabanda adının verildiğinden söz etmektedir.
Cicero ise “Tanrılar Dünyası” adlı eserinde kentin adını Kar Tanrısı Alabandos‘tan aldığını söyler. Daha sonra Büyük İskender‘in Anadolu’ya gelişinde adından söz edilmeyen Alabanda hakkındaki ilk bilgileri M.Ö. 3. yüzyıl sonlarında öğreniyoruz.
Buna göre Suriye Kralı III. Antiokhos kente Khrysaor Antiokhia meclisinin kararı üzerine, buraya gelen Alabanda elçisi kentin dokunulmazlığı konusunda III. Antiokhos’un isteklerini iletmiş, bunun üzerine meclis kentin Zeus Khrysaoreos ve Apollon İsotimos’a adanmış dokunulmaz topraklar olarak onanmış ve Delphoi’deki Apollon tapınağına kenti ve kralı süsleyen küçük bir heykel adanmasını kararlaştırmıştır.
Makedonya Kralı V. Philippos (M.Ö. 222-175) tarafından Alabanda kenti 190 yılındaki Magnesia Savaşı’ndan önce tahrip edilir.
Bu savaştan sonra Alabanda M.Ö. 188 yılında yapılan Apameia barışıyla Lykia ve Karia‘nın Rhodos egemenliğinde kalması sonucu doğal olarak aynı akıbeti paylaşır. Ancak Rhodos, kentte pek etkili olamaz, yalnızca bir Helius rahibi bulundurur.
M.Ö. 167 yılındaki Mylasa Rhodos Savaşı’nda, Alabanda özgür bir kent gibi davranarak Rhodos’a karşı Mylasa yanında savaşır. Romalı tarihçi Luvius 170 yılında Alabamalıların Roma’ya elçilerle 23 kg. ağırlığında bir taç ve çok sayıda hediye gönderdiklerinden söz eder.
Alabanda da kentin Antiokhia Khrysaoreus olmasında kısa bir süre önce ilk para basımı M.Ö. 3. yüzyılda başlamıştır. Zaman zaman para kesimi durdurulsa da Roma İmparatorluk döneminde de devam etmiştir.
Paralar üzerinde uçan at (Pegasos) kabartmaları bulunmaktadır. Olasılıkla uçan at kentin kuruluş miti ile ilgilidir.
M.Ö. 70 yılında Roma’nın Anadolu’ya tamamen egemen olmasından sonra Alabanda 21. kent olarak Asya Eyaleti’ne katılır. M. Antonius tarafından M.Ö. 48 yılında Ephesos’un eyalet başkenti olarak ilan edilmesiyle, Alabanda da bölge başkenti olur. Ve Miletus, Priene, Tralleis ile Nysa buraya bağlanır.
Alabanda M.Ö. I. ve M.S. II. yüzyıllarda Roma ile iyi ilişkiler içinde olmuştur. M.S. 22 yılında da Tiberius kente yeniden dokunulmazlık (Asyle) hakkını vermiştir. Strabon kentin oldukça zengin, halkın eğlenceye düşkün ve arp çalan pek çok kız olduğundan söz eder.
Alabanda M.S. IV. yüzyılda Bizans hakimiyetine girmiş ve sonrasında Aphrpdisias Metropolitliğine bağlı Piskosluk Merkezi olmuştur. XI. yüzyılda Türk egemenliği altındaki kent, Haçlı Seferleri ile yeniden el değiştirir. Ancak 1280 yılından beri Türklerindir.
Dünyada ilk at yarışlarının yapıldığı yer olduğu iddia edilen Alabanda Roma İmparatoru Hadrianus’un gözde şehirlerinden olduğu düşünülen ve Apollon Tapınağı ile de dikkatleri üstüne çeken Alabanda Antik Kenti’nde yılın 12 ayı yürütülen kazı çalışmaları aralıksız devam ederken, arkeologlar büyük at yarışlarının yapıldığı stadyumu da bulmanın peşinde.
Alabanda kentinin güneyindeki yamaçlarda yüksek ısıda eritilerek cam yapılan mor renkli mermer elde ediliyordu. Kristalde üretilen kent gülleriyle de ünlüdür.
#Sumeroloji
#ÇİNE İLÇEMİZ ALABANDA ANTİK KENTİNDE TİYATROMUZ VAR KULLANAMIYORUZ #DİDİM BELEDIYESI ANFİ TİYATRO YAPIYOR
Alabanda Tiyatrosu, Aydın
İç Karia Bölgesi’nin en önemli kentlerinden Alabanda’dan herkese mutlu sabahlar. Yaklaşık 6200 kişilik tiyatronun en üst sırasından Çine Ovasını seyrederken, sağda önce Apollon Isotimos Tapınağı ardında Bouleuterion – Meclis Binasına, solda ise Zeus Khrysaoreus Tapınağına takılır gözleriniz.