ANADOLU UYGARLIKLARI-20
27 Mayıs 1960 Darbesi
27 Mayıs 1960 Darbesi
Askerler yönetime el koydular. Demokrat Parti yönetimine son verdiler. Askerlerin kurduğu Millî Birlik Komitesi ülkeyi yönetmeye başladı. Orgeneral Cemal Gürsel önce MBK Başkanı daha sonra cumhurbaşkanı yapıldı.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes ile Demokrat Partili milletvekilleri tutuklandılar. Yassıada’ya götürüldüler ve yargılandılar.
İlk aşamada 2000 fazla asker emekli edildiler. 147 üniversite hocasının görevine son verildi.
Yönetimdeki askerler önce bir kurucu Meclis hazırladılar. Yeni bir anayasa hazırladılar. 9 Temmuz 1982 de yapılan oylama ile yeni anayasa kabul edildi. Bu yeni anayasa ile kuvvetler ayrılığı ilkesi getirildi. Yasama, yürütme ve yargı erkleri ayrıldı. Yasama TBMM’ye, yürütme bakanlar kuruluna, yargı erki bağımsız mahkemelere bırakıldı. TBMM Meclis ve Cumhuriyet Senatosu’ndan oluşturuldu.
Bakanlar Kurulu üzerinde denetim arttırıldı.
17 Eylül 1961 de Başbakan Adnan Menderes ve iki bakan asıldı.
15 Ekim 1961’de yapılan seçimlerde Meclis ve Cumhuriyet Senatosu seçildi. Kurucu meclisin görevi sona erdi. Bu seçimleri hiçbir parti tek başına kazanamadı. Ortak bir hükümet kuruldu. İsmet İnönü Başbakan oldu.
Çeşitli toplum kesimlerine yeni haklar verilmişti. Hak arama yolları açılmıştı. İşçiler sendika hakkına, memurlar hak arama yollarına kavuştular. Yurttaşlarımıza anayasa ile birçok yeni haklar tanınmıştı.
1965 yılında yapılan seçimleri Adalet Partisi kazanmıştı. Adalet Partisi yönetimi bu anayasa ile ülkeyi yönetmeyi beceremiyordu. Ülkemizde toplumsal hareketlerin önü alınamıyordu. Öğrenci hareketleri artmıştı. Bu hareketler sırasında ölen gençlerin katilleri bulunamıyordu. Ortalık yine karışmıştı.
12 Mart 1971 de Ordunun üst yönetimi Adalet Partisi Genel Başkanı Başbakan Süleyman Demirel’e bir muhtıra verdiler. Demirel başbakanlıktan ayrıldı. Teknokratlar hükümeti denilen bir hükümet kuruldu. Başına Nihat Erim getirildi. Bu dönemde birçok kişi tutuklandı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, Nihat Erim döneminde asıldı. 12 Mart ara rejiminde Ferit Melen ve Naim Talu hükümetleri görev yaptılar. Birçok genç öldürüldü. Bu ara rejim 26 Ocak 1974 tarihine kadar sürdü.
Yapılan seçimler sonunda birinci parti olan CHP ile Milli Selamet Partisi hükümeti 26 Ocak 1974 ten 17 Kasım 1974’e kadar sürdü.
Bu hükümetten sonra Sadi Irmak Hükümeti kuruldu ama güvenoyu alamadığı halde hükümet kurulamadığı için 31 Mart 1975’e kadar görev yaptı.
Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti kuruldu. Adalet, Milli Selâmet, Milliyetçi Hareket ve Milli Güven Partisi arasında kuruldu.
Bu hükümet ülkenin sorunlarını çözemediği gibi kutuplaşmayı arttırdı. Ülkede sağ -sol çatışmaları başladı. İki taraftan birçok kişi ölüyordu.
1977 seçimlerini birinci parti olarak 213 milletvekili ile CHP kazandı. Bülent Ecevit hükümeti kuramadı. Bu durumda Süleyman Demirel 2. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu. Bir yıl sonra Adalet Partisi’nden CHP’ye geçen 11 milletvekili ile CHP yeni bir hükümet kurdu. (5 Ocak1978)
Bu hükümet döneminde çok yüksek bir enflasyon vardı. Ülkede iç çatışmalar sürüyordu.
Bu hükümet çok uzun ömürlü olmadı.
Demirel hükümeti kuruldu. Ülkede iç karışıklıklar sürüyordu.
Adalet Partisinden ayrılan 40 Milletvekili Demokratik Parti’yi kurdu. Hükümet çoğunluğunu kaybetti.
Ecevit başkanlığında yeni bir hükümet kuruldu. (5 Ocak 1978- 12 Kasım 1978) ülkenin durumu çok kötüydü.
Bu hükümet de dağılınca dışarıdan destekli Demirel’in Adalet Partisi Azınlık hükümeti kuruldu.
Süleyman Demirel’in uzlaşmaz tutumu, Ecevit’in uzlaşma isteklerine karşı çıkması ülkeyi yeni bir askeri darbeye götürüyordu.
Sonunda Cumhurbaşkanının günlerce seçilemeyişi 12 Eylül 1980 de Genelkurmay Başkanı Kenan Evren yönetiminde askeri Cuntanın kurulmasına yol açtı. Toplumsal çatışmaları gerekçe göstererek yapılan bu darbe ülkeye çok pahalıya mal oldu.
Binlerce insan tutuklandı. Faili meçhul binlerce ölüm oldu. 17 bin insan kayıp oldu. Bu darbe ile bir çok sosyal ve toplumsal haklarımız elimizden alındı.
Siyasî liderler tutuklandı. Siyasî partiler kapatıldı. Asmayalım da besleyelim mi diyen bir kişi ülkenin başına geçti.
7 Kasım 1982 de oylanan anayasa ile Kenan Evren’in Cumhurbaşkanlığı da onaylandı.
Bu günlere gelmemizde yolun taşları o günlerde döşendi.
Seçimlerde bazı partilere ve kişilere izin verilmedi. Turgut Özal’ın Anavatan Partisi tek başına iktidar oldu.
Özal ile birlikte Freedmancı ekonomi modeli benimsendi. Köşe dönmecilik toplumda amaç oldu. Bu arada toplumda iş bitiricilik, soygun düzeni yol oldu.
1990 sonrası kurulan hükümetler bu gidişe dur diyemediler. Bu gidiş cumhuriyetin temel değerlerine önem vermeyen, kurucu değerlere söven bir kuşak yetişmesine yol açtı.
Ülkenin ayarlarını iyiden iyiye bozan bir iklim gelişti yurdumuzda.
Sonunda atalarımızın saraydan alıp halka verdiği güç, bir şekilde halktan alınıp saraya devredildi.
Sonunda geldiğimiz yer ortada.