DİNSEL BAYRAMLAR ÜZERİNE

Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye göçünün ikinci yılından beri kutlanıyor.

Bu göç MS 21 Haziran 622 yılında gerçekleşmiştir. Bu hesaba göre ilk Ramazan Bayramı 1 Haziran 624 yılında kutlanmıştır.

Kurban Bayramı da iki ay sonra 1 Ağustos 624 de kutlanmış olmalı.

Bu bayramlarda yapılacak etkinlikler Hz. Muhammed tarafından belirlenmiştir.

Ramazan Bayramı Arap ülkelerinde

İyd-i İftar, İyd-i Fitir adıyla kutlanır.

Diğer İslam ülkelerinde çok farklı adlarla kullanagelmiştir.

Ramazan Bayramı Ay takviminde yer alan aylardan Şevval ayının ilk üç günü kutlanmaktadır. Ülkemizde bu bayrama Şeker Bayramı da deniyor. Bu adın şükür Bayramı adından dönüştüğü söylense de ikram olarak verilen şeker ve tatlılar nedeniyle bu ad verilmiştir.

Bayram günleri yeme içme ve eğlenme günleri olarak bildirilmiştir. Bu günlerde oruç tutulması haram kılınmıştır. Bu bayram yoksullara fitre dediğimiz sadaka verilir. Fitre para olarak verilmektedir. Bu yardım gizlice, gösterişe kaçmadan verilirse daha değerlidir. Sağ elin verdiğinden sol elin haberi olmamalıdır.

Kurban Bayramı, hali vakti yerinde olanların zekât verdiği, kurban kestiği bir bayramdır. Yoksulların et yemesi ve yoksullara sosyal yardım olarak zekât verildiği bayramdır. Ay takvimi Zilhicce ayının 11-12-13 ve 14. Günleri kutlanır.

Hac görevi de aynı günlerde yapılır.

Bayramlar toplumsal barış güçlendirilir.

Küskünlükler giderilir. Dargınlar barıştırılır. Ölmüşlerin mezarları ziyaret edilir. Mezarların çevresi temizlenir, kırılan dökülen yerleri onarılır. Onlar için Fatiha okunur.

Yaşayan büyüklerin elleri öpülür. Onların gönülleri alınır.

Büyükler de küçüklere güzel sözler söylerler.  Bayram ikramları olabildiğince geri çevrilmez.

Çocuklara harçlık verirken abartılması yanlıştır. Çok para vererek çocuklara kısa sürede terlemeden çok para kazanma öğütlenmiş olmasın.

Emek vermeden elde edilen paranın değerli olmadığını öğretmek gerek onlara.

Yeri gelmişken çocukluğumuzda yaşadığımız bayramlardan söz etmek isterim. Köyün erkekleri bayram namazı sonrası cami dışında en yaşlıdan en genç kişiye doğru sıralanırlar. En sonra el öpme ve bayramlaşma töreni başlardı. En gençten en yaşlıya doğru herkes bayramlaştıktan sonra tören sona ererdi. Aynı yaşta çocuklar kendi aramızda gruplar oluşturur, varsıl yoksul demeden bütün evler dolaşılırdı. Bu bayramlaşma sırasında para veren çok az olurdu. Tatlı yedirenler, şeker verenler, hiç bir şey ver(e)meyenler de olurdu. Ama eksiksiz her bayram bütün köy evleri gezilir herkes ile bayramlaşılırdı.

Akşam olduğunda görevi başaranların huzuru ile erkenden uykuya dalardık.

Günümüzde siyasilerin kutuplaştırdığı bir ülkede yaşıyoruz.  Barış ve kardeşlik çok gerekli bize.

Aradaki dargınlıklar, kırgınlıklar kaldırılsın. Siyasîlerimiz iyi sözleri yalnızca balkon konuşmalarına bırakmasınlar. Her zaman barış dilini kullansınlar.

Dünya genelinde savaşlar bırakılsın, barış egemen olsun. Irkçılık, ayrımcılık, mezhepçilik, bölgecilik, cinsiyet ayrımcılığı yerine herkesi bir ve eşit sayan anlayış egemen olsun.

Çocuk gelinler olmasın, töre cinayetleri ve kadın cinayetleri kökten yok olsun.

Bu duygularla ülkemizin, halkımızın bayramını kutluyorum.