Miletos Antik Kenti
Karyalı Alabandos, Bu Haftaki Yazısında Miletos Antik Kenti İle İlgili Yazdı...
Antik dünyanın en ünlü ve önemli şehirlerinden biri olan Miletos (Miletus, Milet), Türkiye’nin batı kıyısında, Aydın’a bağlı Didim ilçesi yakınında bulunuyor. Kültürel, felsefi ve bilimsel katkılarıyla tanınan kent, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Antik dünyanın en ünlü ve önemli şehirlerinden biri olan Miletos (Miletus, Milet), Türkiye’nin batı kıyısında, Aydın’a bağlı Didim ilçesi yakınında bulunuyor. Kültürel, felsefi ve bilimsel katkılarıyla tanınan kent, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Antik dünyanın en ünlü ve önemli şehirlerinden biri olan Miletos (Miletus, Milet), Türkiye’nin batı kıyısında, Aydın’a bağlı Didim ilçesi yakınında bulunuyor. Kültürel, felsefi ve bilimsel katkılarıyla tanınan kent, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. İyonya’nın en eski kentlerinden biri olan ve Ege Denizi’ne dökülen Büyük Menderes Nehri’nin yakınında konumlanmış olan Miletos Antik Kenti, kuruluşunda bir liman kenti olmakla beraber, Büyük Menderes nehrinin getirdiği alüvyonlarla liman doldurulduğu için zamanla denizden uzaklaşarak bugünkü konumunda iç kesimlere doğru çekilmiş.
Kentin tarihçesi
Kentteki en eski yerleşim izleri Geç Kalkolitik Döneme, yaklaşık 4. binyıla ait. Yerleşim hakkındaki ilk yazılı arkeolojik kaynaklar ise Geç Tunç Dönemi’ne ait ve Hitit kaynaklı. Hititler, çoktandır Miken egemenliği altında olan bu alanı Milawanda olarak adlandırmışlardı ve Hititlerin kenti ikinci kez ele geçirmesinden kısa bir süre sonra yıkılmıştı. Antik kaynaklara göre MÖ 11. yüzyılda İonyalı kolonistler tarafından kurulan Miletos, Arkaik dönemde İyonya’nın (Ege kıyısındaki Yunan kolonileri) en önemli şehirlerinden biri haline geldi. Milet’in ticari ve kültürel yönden yaşadığı bu altın çağ, MÖ 494 yılındaki Lade Savaşı’nın ardından kentin Perslerin eline geçmesi ile son buluyor. MÖ 334’te Büyük İskender’in ele geçirdiği kent, MÖ 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun bir parçası oldu ve bu dönemde de önemli bir ticaret merkezi konumunu sürdürdü. MS 6. yüzyıldan itibaren bir başpiskoposluk merkezi haline gelen Miletos, Menteşe Beyliği döneminde önemli bir ticaret merkeziydi. Bu dönemde kentin bağlantıları Venedik’e kadar ulaşmıştı. 15. yüzyıldan itibaren ise kent ve çevresi Osmanlı İmparatorluğu’na dahil olmuştu.
Mimari ve arkeolojik kalıntılar Miletos’ta bulunan birçok eser yurt dışına, çeşitli müzelere götürüldü. 20. yüzyılın başlarında ise Güney Agorası’na ait anıtsal Milet Pazar Kapısı parçalara ayrılarak hemen hemen tümüyle Almanya’ya taşındı. Günümüzde rekonstrüksiyonu, Berlin’de Pergamon Müzesi’nde sergileniyor.
Kentte günümüze ulaşan yapılar arasında 15.000 kişilik tiyatro, MS 1. yüzyılda inşa edilmiş Roma hamamları, ana dini merkez olan Delphinion, Kuzey Agora, MS 1. yüzyıla ait Ionik Stoa, Capito hamamları, Gymnasium, MS 2. yüzyılda inşa edilen Bouleterion, 164×196 m boyutlarındaki Güney Agora, MS 2. yüzyılda yapılan Faustina Hamamı yer alıyor. Bugün tiyatronun üçüncü katı yerinde, Bizans ve Osmanlılar zamanında kullanılmış bir kalenin kalıntıları yükseliyor.
Kültürel ve bilimsel katkılar. Miletos, felsefe, matematik ve astronomi gibi bilim dallarında önemli isimlerin doğduğu bir şehir olarak tanınıyor. Batı felsefesinin kurucularından Thales, Thales’in öğrencisi ve halefi Anaksimandros ve Anaximenes gibi ünlü filozoflar, coğrafyacı Hekataios, ilk kent plancısı Hippodamos ve Ayasofya’nın mimarı İsidoros Miletoslu. Kent, antik dünyada şehir planlamasının öncülerinden Miletos, antik dönemin en önemli kültürel merkezlerinden biriydi ve tarihsel değeriyle günümüzde de önemini koruyor. 1873 yılından itibaren arkeolojik araştırmalara konu olan kentteki kazılar 2018 yılından bu yana Hamburg Üniversitesi’nin bir eğitim kazısı olarak uluslararası ortaklarla iş birliği içerisinde yürütülüyor. Projeler şu anda, Hamburg Üniversitesi, Paris École normale supérieure ve İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi iş birlikleri ile devam ettiriyor. Kaynak Arkofoli
Milet Agora Kapısı Nedir? Aydın’daki Miletos Antik Kenti’ne ait Güney Agora Kapısı, günümüzde Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde sergileniyor. (C: b p k – Photo Agency / Antikensammlung, Staatliche Museen zu Berlin / Johannes Laurentius)
Karşınızda kendi yurdundan bir Avrupa şehrine, Berlin’e taşınmış bir başka Anadolu eseri: Aydın’da yer alan Miletos Antik Kenti’ne ait Güney Agora Kapısı! Modern eklemelerle yeniden yapılandırılan bu devasa kapı, günümüzde Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde sergileniyor.
Gelin, bu yapıyı biraz yakından tanıyalım. Güney Agora Kapısı, yaklaşık 29 metre genişliğe ve 17 metre yüksekliğe sahip. Ve tahminlere göre, yapıdaki orijinal mermer parçaların oranı yüzde 60’ın üzerinde. İki katlı olan kapı, MS 2. yüzyılın başlarında zengin bir ticaret kenti olan Miletos’un kalbinde, yani Agora ve Güney Pazarı arasında, görkemli bir giriş kapısı olarak inşa edilmişti.
Klasik antik dönemdeki çoğu mermer yapı ve heykeller gibi orijinal görünümünde renkliydi ve birçok Yunan ve Roma binası gibi içerisinde heykeller bulunuyordu. 1899 yılında Alman arkeologlar tarafından antik kentte başlatılan kazılarda ortaya çıkartılan kapı, 1907 yılında parçalarına ayrılarak Almanya’ya taşındı. Toplamda 750 ton ağırlığa sahip olan kapı şu anda Berlin Pergamon Müzesi’nde sergileniyor.