Tarihin İlk Kadın Amirali Artemisia
Karyalı Alabandos, Bu Haftaki Yazısında Tarihin İlk Kadın Amirali Artemisia İle İlgili Yazdı...
Artemisia tarihte bilinen ilk kadın amiraldir ve Karya kraliçesidir. I.Artemisia olarak da bilinir. Karya demişken biraz Karya’dan bahsetmek isterim. Karya Dalaman Çayı itibariyle başlayıp Aydın’ı kapsayan bölgeye antik dönemde verilen addır. İlk başkentleri Mylasa (Milas) tır. Daha sonra Halikarnassos (Bodrum) un deniz kıyısında olması sebebiyle başkent orası olmuştur. Denizcilikte çok ileri bir toplumdurlar ve ana erkildirler. Kadınlar tarafından yönetilmiştir.
Artemisia Dor soyundan Halikarnassos’lu Lygamis’in kızıdır ve anne tarafından Girit’lidir. Büyük Pers kralı Xerxes’in Yunanistan seferine amiral olarak katılmıştır. Heredot onu girişken ruhlu ve korkusuz biri olarak tanımlamıştır. Pers donanmasına 5 gemi getirmiştir.
MÖ.480 yılında Persler ve Yunanlılar arasında Salamis Deniz Savaşı gerçekleşti. (Tarihin bilinen ilk deniz savaşıdır) Başta Perslere karşı gerileyen Yunanlılar Salamis adası yakınlarına çekildikten sonra Pers donanmasına karşı üstünlük kurmaya başladılar. Ardından tüm Pers gemileri batırıldı ve bu sebepten savaşı kıyıdan izleyen Xerxes Yunanistan’dan çekilmek zorunda kaldı. Ancak 5 gemisiyle Pers donanmasına katılan Artemisia bu savaşta hiçbir kayıp vermeden Yunan donanmasını yarıp geçmeyi başarmıştır. Bu sebepten Xerxes Artemisia için şu sözleri söylemiştir:
“Benim erkeklerim kadın gibi, kadınlarım da erkekler gibi savaştı”
Söylenenlere göre Artemisia Xerxes’i savaşa girmemesi, girerse yenileceği konusunda uyarmıştır ancak Xerxes bunu önemsememiştir. Ayrıca savaş esnasında Artemisia bir Pers gemisini de batırmıştır. Kimileri bunun kazara olduğunu söyler ancak genel kanı Artemisia’nın bunu kendisine yol açabilmek için bilerek yaptığı yönündedir.
Xerxes, savaş esnasında çocuklarını güvende olmaları için Ephesos’a götürmesini isteyecek kadar güven duyuyordu Artemisia’ya. Ancak bir kadının kendilerine karşı çıkmasına içerleyen Yunanlılar Artemisia’nın başına 10.000 drahmi ödül koymuşlardı.
Ölümü hakkında çok bilgi olduğunu söyleyemeyeceğim. Rivayete göre Artemisia Dardanus adında bir adama aşık olmuş ancak adam onu görmezden gelmiş. Artemisia da Leucas kayasından Ege Denizi’ne atlayarak hayatına son vermiş. Ama önceden ismi tarih kayıtlarında geçmeyen bir kocası olduğu ve onun ölümünden sonra yönetime geçtiği de bilinmektedir. Ölümünden sonra Halikarnassos’un başına oğlu Psindalis geçti ancak Psindalis silik bir tirandı.
Evrim Wesretkau
#ArkeoTarihDünya
I.ARTEMİSİA, SAPPHO ve LEFKADA EFSANESİ
Sevgili Karya Dostları;
Size bugün İon denizindeki bir kayalıktan, hemşerimiz Amiral I. Artemisia'ya uzanan antik bir hikâyeden bahsetmek istiyorum. Önce hikâyemize kaynaklık edecek Lefkada efsanesine bir göz atalım.
Leucadian kayalıkları, İon denizinde Lefkada adasında denize bakan çok sarp ve ürkütücü bir uçurumun adı. Uçurumun tepe düzlüğünde kalıntıları bugünde görülebilen antik bir Apollo tapınağı mevcut. Bir efsaneye göre; Tanrıça Aphrodite Adonis'e abayı yakmıştır ama aşkına karşılık bulamamaktadır. Tanrıçanın kardeşi Tanrı Apollo bu umarsız aşkı unutması için adı geçen kayalıklardan atlamasını ve aşk acısından kurtulmasını önerince, Tanrıça kayalıklardan kendisini denize atar ve hakikaten kendisini yakan bu aşk ateşinden kurtulur. Antik çağlarda yukarıdaki efsaneden güç alarak, aşkına karşılık bulamayanların bu kayalıklardan atlarsa bu tutkudan kurtulabileceğine inanılırdı. Her yıl anılan kayalıklardan genellikle bir suçlu atılarak tanrılara kurban etmek ve bu sayede tanrıların gazabını yatıştırmak dini bir ritüel haline gelmişti.
Konu ile ilintili diğer bir efsanede Sappho ile ilgilidir. Bildiğiniz gibi Sappho; MÖ 7.YY'da Midilli adasında yaşamış, lirik şiirin yaratıcısı ve şiirleri daha sonra İskenderiye kütüphanesinde 9 ciltte toplanmış, tarihin bilinen ilk kadın şairidir. Sappho'nun Midilli'de yaşadığı tarihlerde, Midilli ile Anadolu sahili arasında yolcu taşıyan bir kayıkçı vardır, adı Phaon; günlerden bir gün Phaon sahilde yolcu beklerken ihtiyar, üstü başı dökülen hırpani bir kadın gelir, beşparasız olduğunu ama karşıya muhakkak geçmesi gerektiğini söyleyerek kendisine yardım etmesini rica eder. Phaon ''derhal'' der ve onu alarak hemen Anadolu sahiline ulaştırır. Gerçekte bu ihtiyar görünümlü kadın Tanrıça Aphrodite'den başkası değildir. Aprodite bu davranıştan ziyadesi ile memnun olur ve kayıkçı Phaon'u dayanılmaz bir erkek güzelliği, enerjisi ve gençliği ile ödüllendirir. Yine ayni günlerde Sappho'da Anadolu tarafına geçmek ister ve Midilli iskelesine gelir, sahilde Phaon yolcu beklemektedir. Sappho daha ilk karşılaşmalarında kayıkçıya deli gibi aşık olur ama ne yapsa aşkına karşılık bulamaz, bunalıma girer ve gider kendini yukarıda bahsettiğimiz kayalıklardan aşağı atarak intihara teşebbüs eder. O günden sonra Leucada kayalıklarının ismi Sappho kayalıkları olarak anılmağa başlar.
Bunun bizim Bodrumlu hemşerimiz, tarihin ilk kadın amirali I. Artemisia ile ne ilgisi var diyeceksiniz. MÖ 480lere gidelim, Hemen hepimiz I. Artemisia'nın Salamis deniz savaşında Perslerin yanında Helenlere karşı Karia donanmasını yönettiğini ve Helenlerin galip geldiği, Perslerin mağlup olduğu bu savaşta filosunu hasarsız kurtarmayı başardığını ve Pers kralı Xerxes'ten büyük övgü aldığını biliyoruz.
Xerxes daha sonra Artemisia'yı Cos adasını zapt etmesi ve halkını cezalandırması için görevlendirir. Çünkü Coslular Xerxes'e,toprak ve su göndermeyip onun hükümdarlığını kabul etmemişlerdir. Artemi…
I. ARTEMİSİA: DÜNYANIN İLK KADIN AMİRALİ
Lidya krallığına son veren Persler M.Ö. 546 yılından itibaren kıyıdaki kentleri ele geçirmişler, kentler Pers yanlıları ve Yunanistan yanlıları olmak üzere ikiye ayrılmıştı.
Halikarnassos gibi kimi kentler de Perslerin tarafına geçmişlerdi. O sıralar Halikarnassos’un yönetiminde I. Artemisia vardı.
Artemisia güzelliği yanında cesareti ve yiğitliğiyle tanınıyordu. Babası Halikarnassoslu Lygdamis, annesi Giritli olan Artemisia’nın kocası yeni ölmüştü.
Oğlu da çok küçük olduğu için krallığı o yönetmeye başlamıştı.
Artemisia, Persler ve Yunanlar
Pers kralı Kserkses (I.Serhas) Artemisia’ya değer veriyor ve düşüncelerini ciddiye alıyordu.
Artemisia Yunanlarla yapılacak deniz savaşı ile ilgili bir toplantıda Yunanlarla deniz savaşına girmenin tehlikeli olacağını ve bu savaşa karşı olduğunu söyledi.
Kral ona hak verdi çünkü o da Artemisia gibi düşünüyordu ama çoğunluk savaştan yana idiler.
Sonunda savaş kararı alındı ve hazırlıklara başlandı.
Kral savaş öncesi tüm kuvvetlerini denetledi ve her şey tamam olduğunda Pers donanması M.Ö. 27 Eylül 480 gecesi Salamis koyuna girdi.
I. Artemisia ilk kadın amiral olarak Halikarnassos, Kos, Nysiros ve Kalydnos gemilerinden oluşan donanmanın başına geçmiş kendi adına beş gemi getirmişti. Sidonlular’dan sonra en ünlü gemiler onunkilerdi.
Ertesi gün olan 28 Eylül’de Salamis koyunda savaş başladığında ilk anlardan itibaren Yunanlar üstün idiler.
Salamis Deniz Savaşı
Yunan donanmasına Spartalı Eurybiades ve yardımcısı Temistokles kumanda ediyor ve küçük ama hızlı gemileriyle Persleri sıkıştırıyorlardı.
Pers tarafında altı yüz, Yunanlarda üç yüz gemi vardı. Özellikle Artemisia korkusuzca düşman üstüne yürümüştü. Pers donanmasının sıkıştığı bir anda Artemisia’nın da ardına Pelleneli Ameinias yönetiminde hızlı bir Atina gemisi düştü.
Düşman gemileri onu kıskaca almışlar ardındaki gemi de büyük bir hızla ona yaklaşıyordu.
Artemisia’nın kaçmaktan öte yapacağı bir şey yoktu. Yoksa gemisi de adamları da tümüyle yok olacaklardı.
Yönetimindeki tüm gemilerine “benim ardımdan gelin ve ben ne yaparsam siz de aynısını yapın” komutunu verdi ve hızla yol almaya başladı.
Sonra birden dümen kırdırıp yanından geçen ve kral Damasithymos’un yönetimindeki Kalydnos gemisine tam ortasından büyük bir hızla bindirdi.
Gemi içindekilerin bile ne olduğunu anlamadan bir anda sulara gömüldü. Hiç kimse kurtulamamıştı.
Bu olayı ve geminin batırıldığını gören Atinalılar onu dost sanıp Artemisia’nın gemisini izlemeyi bıraktılar.
Olayı uzaktan gören Persler ise; batan geminin Atina yandaşı olduğunu ve Artemisia’nın büyük bir cesaretle üzerine giderek onu batırdığını sanıp kadının yiğitliğinden gözü pekliğinden söz etmeye başladılar.
Hatta savaşı izleyen kral Kserkses hızını alamayıp “bugün kadınlar erkek gibi, erkekler kadın gibi savaştılar” dedi.
Yaklaşık on iki saat süren tarihin ilk büyük deniz savaşlarından biri olan Salamis deniz savaşının yenileni Persler ve yandaşları oldu ama savaşın yıldızı kadın amiral I. Artemisia idi. Artemisa’nın yandaş Kalydnos gemisini yanlışlıkla mı yoksa bilinçli olarak mı batırdığı konusunda bir fikir birliği yoktur. Herodotos “Artemisia’nın şansı batan gemiden bir tek denizcinin bile kurtulmamış olmasıdır” der.
Her şeye karşın Artemisia hiç kayıp vermeden, tek bir adamının burnu bile kanamadan gemilerini Halikarnassos’a geri götürmüştür. Sonuçta, o ilk kadın amiral ve korkusuz, yiğit bir kadın olarak tarihteki yerini almıştır.
Atinalılar, Artemisia’nın başına on bin drahmi ödül koymuşsalar da bu ödülü hiç kimse alamamıştır.