BİR SEÇİM NASIL KAYBEDİLİR?

Son çeyrek yüzyıllık zaman diliminde Türkiye’ye bir bakış attığımızda “mutlak iktidar” olma yolunda her türlü girişimin denendiğini gözlemleyebiliriz.

Ülkenin karşıdevrim çabalarının etkisiyle her yönüyle zayıflatıldığını ifade etmek de mümkün.

Ekonominin çok büyük bir çöküntü içerisinde olduğu gerçeğini ise Avrupa şampiyonluğuyla ve Afrika ülkelerini bile geride bırakarak elde ettiğimiz Dünya 4.’lüğü ile ilân etmiş bulunmaktayız.

Adalet’i ve Kalkınmayı gerçekleştirecek siyasi partinin bu iki kavramı da sözcüklerin anlamsal derinliklerinin çok dışına çıkarttığı gerçeğini seçmenin son yerel seçimde yüzüne vurması bunun net bir göstergesi.

Kurucu Parti’nin ülke siyaset tarihinde tek olduğu zamanların dışında, günümüze değin uzanan süreçte elde ettiği en büyük yerel seçim başarısı bu 2024 seçimleri.

Birçok il, ilçe ve beldede elde edilen başarı gözleri kamaştırmış görünüyor. Elbet ki, bu kutlanacak, mutlu edecek, umut saçacak bir durum olarak görülmeli.

Sizlerin dikkatini bundan henüz bir yıl öncesine çevirmek istiyorum: 14 Mayıs 2023 seçimlerine. Seçimler öncesinde Milletin artık canına tak etmiş ve yürütülen ekonomik ve sosyal politikaların toplumda yaratmış olduğu derin tahribata karşı hem siyaset arenasında hem toplum tabanında, partili partisiz bir güç birliği kurulmuştu.

Bu oluşumun temel hedefiyse “seçim güvenliği” noktasındaydı.

Seçim güvenliğini sağlamak içinse bir “seçim güvenliği platformu” oluşturulmuştu: “Türkiye Gönüllüleri”.

Türkiye Gönüllüleri 2023 seçimlerinde büyük başarı elde etti ve sandıklarda meydana gelebilecek haksızlıkların önüne geçti.

Buna rağmen garip duyurularla yine akşamın erken saatlerinde tüm ülkede seçimin galipleri ilân edilmiş oldu.

2023 genel seçimi sonuçlarının 2024 yerel seçim sonuçlarından çok daha büyük bir sürpriz olduğunu, 2024’ün sürpriz sonuçlar doğurduğunu söyleyenlere ifade etmek isterim.

2023 seçimleri üzerine yazacağım çok “özel” bir köşe yazısını sonraya erteliyorum. Çünkü şu an konumuz 2024 yerel seçimlerinde Kurucu Parti’nin elde ettiği büyük başarı da değil!

Konumuz; 2024 yerel seçimlerinde bu büyük başarı elde edilmişken nasıl oluyor da bazı ilçelerde seçimin kaybedildiği.

Ve seçim kaybedilirken neden doğru bir “seçim güvenliği” çalışması yapılmadığı.

Başkanlık kaybedilmişken, “belediye meclisinde çoğunluğuz” lafzalarıyla bir avuntu algısı yaratılarak bu başarısızlık bir köşeye süpürülemez.

Çok başarılıyla yürütülen “köy mitingleri”, konvoylar, kortejler, alınan önlemler ve gösterilen çabanın her türlü takdirin üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.

Ayrıca 2023 genel seçimleri ve hemen öncesinde başlayan “seçim güvenliği”nin önemi bu kadar ortadayken çok erken bir “kazandık” rehavetine girmek, “seçim güvenliği”nde gereken profesyonel adımları atmamak, sandık gözlemci (müşahit) ekiplerini doğru metotlarla oluşturmamak, yine bu ekiplerin eğitim çalışmalarını yaptırmamak yahut yetersiz, etkisiz biçimde yaptırmak, eşe dosta düğün davetiyesi dağıtır gibi müşahit kartı dağıtmak, eski usul ahbap-çavuş ilişkileriyle insanları sandık başına çağırmanın sonuçlarının ağır olduğunu da itiraf etmekten kaçınmamalıyız.

Örgüt içerisinde bu sorumluluğun üstlenilmesi ve sonrasında artık bunun bir “hata” olmaktan çıkarılması için de gerekli önlemlerin alınması zorunluluktur.

Yakından izlediğimiz İncirliova seçimlerinde yaşanan budur.