Can Dostlarımızın Kaç Göz Kapağı Vardır?
Bizlerle yaşayan can dostlarımızın aslında 6 adet göz kapağına sahip olduklarını biliyor muydunuz?
Davut Oğuzhan Göktaş - Veteriner Hekim
- 0542 209 47 99Köpeklerde her bir gözde üçer adet göz kapağı bulunur. Tabi çoğu kişi, bir şeyler ters gidene kadar bu durumun farkına varmamaktadır. Anatomik olarak yapıyı incelediğimizde, alt göz kapağının içine gizlenmiş çentikli zar yapısında bir göz kapağının daha olduğunu fark ederiz. Bu yapının içerisinde T şeklinde bir kıkırdak parçası yer alır. Bu kıkırdak parçası ile beraber, gözyaşı üreten bir bez (harder bezi) bulunur. Bu yazımızda, bu bezin olması gereken pozisyondan çıkarak, kiraz göze nasıl sebep olduğuna değineceğiz Üçüncü göz kapağı, geçmişten günümüze kadar yapısını korumuştur. Toprağı kazarken ya da iz sürerken dış etkenlerden (ot, çalı vb.) gözün hassas kısımlarını korumak amacıyla evrimleşmiş bir yapıdır. Bu yapı ile ilgili en sık karşılaştığımız sorun ise kiraz göz dediğimiz hastalıktır. Bu durum üçüncü göz kapağı ile ilişkili gözyaşı üreten harder bezinin, dışarı fıtıklaşması şeklinde oluşur. Bilimsel adıyla, harder bezi prolapsusu olarak adlandırılır.
Harder bezi, anatomik olarak dışardan fark edilmez, bununla birlikte gözyaşının yaklaşık üçte birini tek başına üretir. Üçüncü göz kapağının içerisinde bağ dokuyla bağlanmış vaziyette bulunur. Bu bağ dokusu bağlantısı, bölgede şekillenen enfeksiyonlar ya da genetik sebeplerden ötürü, normalden daha güçsüzleşerek bezin dışarıya doğru fıtıklaşmasına neden olur. Gözün iç köşesinde, kirazı andıran pembemsi kırmızı renkte pürüzsüz yüzeyli bir et parçası dikkat çeker. Kiraz göz hastalığı adını kendine has bu görünüşten alır.
Kiraz göz açısından risk altında bulunan köpeklerde, hastalığın oluşmasını önlemenin bir yolu yoktur. Bununla birlikte hastalığın tedavisi çok zor değildir. Dışarı çıkmış olan bezin tekrar yerine yerleştirilmesi adına cerrahi girişimler mevcuttur. Başarı oranları da oldukça yüksektir. Geçmiş dönemde, bezin cerrahi olarak bölgeden uzaklaştırılması tavsiye edilmekteydi ancak, bunun ilerleyen zamanda kuru göz sendromu (keratokonjunktivitis sikka) görülme riskini çok arttırdığı anlaşılmıştır. Bu nedenle günümüzde bu yöntem tavsiye edilmemektedir.
Sizler de can dostunuzun gözünde, bir problem olduğunu düşündüğünüz taktirde, dostunuzu zaman kaybetmeden veteriner hekiminize muayene ettirmeyi ihmal etmeyiniz. Bu tür vakalarda zamanın çok önemli olduğunu unutmayalım.
Arven Veteriner Kliniği ailesi olarak mutlu sağlıklı patili günler dileriz.