Köpeklerde Anaplasma rahatsızlığı
Değerli okurlarım bu haftaki yazımız köpeklerde kenelerin aracı olduğu anaplasma rahatsızlığı hakkında olacak. Anaplasmanın tanımını yapalım ilk evvelâ. Anaplasmosis, köpeklerde Anaplasma phagocytophilium ve Anaplasma platys ajanlarının neden olduğu enfek
Davut Oğuzhan Göktaş - Veteriner Hekim
- 0542 209 47 99Etkenlerden Anaplasma phagocytophilium beyaz kan hücrelerini enfekte eder. Anaplasma platys ise trombositleri enfekte eder. Anaplasmosis tüm dünyada hastalığı ileten kene türlerine bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir.
Anaplasma platys kahverengi köpek kenesi ile bulaşmaktadır. Anaplasma phagocytophilium ise geyik kenesi ve batı siyah bacaklı kene tarafından bulaşır. Anaplazmoz, dünya çapında köpekler, kediler ve insanlar dahil olmak üzere çok sayıda memelide görülür. A.phagocytophilum için kemirgenlerin rezervuar olduğu düşünülürken, köpeklerin A. platys için rezervuar olduğu teorik olarak kabul edilir. Her iki durumda da memeliler rezervuar iken, keneler bulaşma aracıdır. Hastalık belirtileri genellikle ilk kene ısırması ve etkenin bulaşmasından bir, iki hafta sonra başlar. İki ana anaplazmoz etkeni farklı hücre tiplerini enfekte ettiğinden, semptomlar hangi türün köpeğe bulaştığına bağlı olarak değişir. A.phagocytophilium, anaplazmozun daha yaygın şeklidir. Semptomlar genellikle belirsizdir ve spesifik değildir. Bu da köpek sahibini hastalıktan şüphelendiren net bir işaret olmadığı için teşhisi zorlaştırabilir. İnsanlarda en sık bildirilen semptomlar ateş, baş ağrısı, titreme ve kas ağrısıdır. Etkilenen evcil hayvanların nasıl hissedebileceğini tahmin edebilsek de, köpeklerde Anaplazmoz semptomlarının neler olduğunu açıklarken gözlemleyebildiklerimizle sınırlıyız.
Belirtileri şekilde sıralayabiliriz; Topallık ve eklem ağrısı, halsizlik, letarji, yüksek ateş,öksürük, nöbetler, kusma ve ishal. A. platys, kanın pıhtılaşmasından sorumlu olan trombositleri enfekte eder. Bu nedenle, bu anaplazmoz formunun belirtileri vücudun kanamayı düzgün bir şekilde durduramamasıyla ilgilidir ve diş etlerinde ve göbekte morarma ve kırmızı lekelerin yanı sıra burun kanamaları görülebilir.
Veteriner hekiminiz, köpeğinizin sağlığı hakkında bilgi alarak ve fizik muayene yaparak teşhis aşamalarına başlayacaktır.
Veteriner hekiminiz ayrıca klinik anaplazmoz şüphesine bağlı olarak bir dizi test önerebilir. Özellikle köpeğinizde kene görülüyorsa ve kene sorunu geçmişi olan, endemik yani hastalığın yaygın olduğu bir bölgede yaşayan ve olası belirtileri olan evcil hayvanların tümü risk altında kabul edilir. Kanın incelenmesi, kan hücrelerini ve trombositleri değerlendirmenin ilk adımıdır. Organizma bazen mikroskop altında tanımlanabilirken, laboratuvarda daha doğru testler yapılır. Bu testler ELISA (enzime bağlı immünosorbent testi), IFA (dolaylı floresan antikor) ve PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) testleridir.
Yapılan testler sonucunda hastalık teşhisinde gerekli tedavi protokolünü Veteriner Hekiminiz uygulayacaktır.
Kuşadası Arven Veteriner Kliniği ailesi olarak mutlu sağlıklı patili günler dileriz.