02 Nisan 2024 - Salı

31 Mart 2024 Yerel Seçimleri Neden Önemli?

Halkın yerel yönetimlere katılımının “kent konseyleri” kanalıyla gerçekleşmesinin mümkün olduğunu ifade etmiştik.

Yazar - Hasan Öğdüm
Okuma Süresi: 5 dk.
228 okunma
Hasan Öğdüm

Hasan Öğdüm

hasanogdum@gmail.com - 0532 325 07 86
Google News

Halkın yerel yönetimlere katılımının “kent konseyleri” kanalıyla gerçekleşmesinin mümkün olduğunu ifade etmiştik.

Biliyoruz ki, yönetime katılımın ilk adımı seçimlere katılmak ve kendine ait olan oyu seçeceği aday ve parti için kullanmaktır.

Türkiye, birilerinin kazandığını birilerinin kaybettiğini sandığı 2023 genel seçimlerinden sonra, 2024 yerel seçimlerini iki gün sonra yaşayacak.

İşte bu “sanma” meselelerinden ötürü sanılanın da üstünde bir öneme sahip bu seçimler!

Yaratılmak istenen algı ve ülkenin algılarla yönetilmesi iktidarın başından beri elinin altındaki vites kolu gibidir.

Geride olan iktidar cephesi”, kendini ileride görürken kazancını daha da ileriye taşımak istiyor. Ana muhalefetin parti üst yönetiminin ne yapmak istediğini tam kestirmek mümkün olmamakla birlikte -ki ana temamız bu değil- sade taraftarın ve kararsızların neden sandığa giderek muhalefeti daha güçlü bir cepheye dönüştürmek zorunda olduğunu fark etmesi gerekiyor seçmenin.

Entelektüel alt yapısı güçlü iyi eğitimli olanla, hiç eğitim alamamış ama ortak paydada ülkenin kuruluş değerlerine bağlı, bilinci açık seçmen arasında bir fark yok bu seçim sandığına atılacak o bir oyda. O yüzden o bilinci açık seçmenlere ulaşmak gerekiyor.

Neden daha önemli sorusuna gelince; ülkemizin aşama aşama götürülmek istendiği yer, özgürlüklerin olmadığı, demokrasinin olmadığı, insan hakları gibi kavramların anılmadığı kaotik ve tabirince “belalar çukuru”dur.

“İran ve Rusya’dakine benzer otoriter rejimlerin Türkiye’de gelişme zemini yok. Ne İran’daki gibi tarihsel olarak güçlü ve özerk bir dini hiyerarşi var, ne Rusya’daki gibi ülkenin tüm derinliklerine nüfuz etmiş bir devlet oligarşisi” olarak dile getiriyor genel durumu Tarihçi-Yazar Ali Yaycıoğlu Oksijendeki çözümlemesinde ve devam ediyor: “Daha da ileri gidelim. Türkiye’de ne Rusya ne de İran’dakine benzer bir devrim yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran devrim, Rusya ve İran’dakine göre kendi geçmişi ile çok daha yumuşak bir ilişkiye girdi. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı geçmişini sadece kısmen reddetti.” ⁽¹⁾ “Evet, Türkiye tarihsel olarak ne Rusya’ya ne İran’a benziyor. Basit bir ifade ile Türkiye İran ve Rusya kadar sert bir ülke değil. Toplumumuz Rusya ve İran toplumu kadar keskin hislerle konumlanmış bir toplum değil.”

Zihni açık, dimağı berrak, aklıselim olanların bu noktada yapması gereken, iktidarın değirmenine su taşımamaktır.

Cumhuriyetin kurucu değerlerine hizmet edenlerinse yapması gereken çok ve mühim işler vardır.

Hizmet etmeye geldikleri yerel yönetim makamlarını işgal makamlarına dönüştürmeden, halkı hiçbir şekilde ayrıştırmadan eşit biçimde hizmetlerini sunmalıdırlar.

Halkın kaynaklarını yine halk için kullanmalıdırlar.

Hiçbir siyasi ve şahsi menfaat gözetmemelidirler.

Yönettikleri kentin kalkınması, halkın mutlu, müreffeh ve huzuru için çalışmalıdırlar.

İş yaşamı içerisinde belirli süreçler vardır, biliriz. Bunlar yönetsel, örgütsel olarak yürütülürler. Üretim belli proseslerden oluşur. Bu prosesler de belli süreçlerde oluşur. Bu süreçler bitince iş bitirilmiş, ürün elde edilmiş olur.

Türkiye Cumhuriyeti üzerinde kurgulanmış bu siyasi iş (!) projesi de farklı varyasyonlar uygulanarak günümüze kadar getirildi. 2023’te de 2019 rejim değişikliğinde de aklıselim olanların siyaseten fark ettiği, demokratik anlayıştan uzak girişimlerle proseslerin hata verdiği aralıkları zor da olsa geçti. Geçti geçmesine ama hatalı ürün çıktılarının dişlileri zorladığı çarkın içerisindeki devinim bu durumu daha ne kadar ileriye taşır, çark dönmeye daha ne kadar devam eder, bilinmez.

31 Mart 2024 yerel seçimleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mevcut rejimi koruma savaşımlarından biri olacaktır.

İşte bu süreçte; Muhtaç olduğumuz kudret; Cumhuriyetin kalelerini çoğaltarak sağlamlaştırmadadır.

Her ilin, her ilçenin başkan adayları oylarına sahip çıkmak zorundadır.

Bunu umuyor, bunu diliyor, bunu bekliyoruz.

⁽¹⁾: Okurlar için bir öneri; Ali Yaycıoğlu, Belirsiz Geçmiş Zaman isimli kitabı.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları