deneme bonusu veren siteler deneme bonusu acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu deneme bonusu veren siteler

07 Mayıs 2023 - Pazar

Tarihten Ders Almak ve Geleceğini Yeniden Kurmak Üzerine

Değerli okurlarım; bilen var, bilmeyen var. Bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun. Nesinden yahut neresinden bahsedeyim derken; Ulu Önder’in önemli eserlerinden birisi olan ve dünyaya örnek oluşturan Aydın Nazilli’deki Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’n

Yazar - Hasan Öğdüm
Okuma Süresi: 15 dk.
275 okunma
Hasan Öğdüm

Hasan Öğdüm

hasanogdum@gmail.com - 0532 325 07 86
Google News

Seslendirmesini Ata Taşpınar’ın yaptığı, video yapım ve renklendirmesiyle derlemesini Akif Tanrıkulu’nun yaptığı belgeseli izlerken Ülkemize ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’e olan minnet ve saygımız da o oranda artıyor. Şimdi o belgeselin tam metnini sizlerle paylaşırken her bir satır arasındaki veri akışının aslında ülkemizin ve bu halkın gerçekte neleri başarabilecek güçte olduğunu fark edeceğinizi düşünüyorum.

Şu ân, içinde bulunduğumuz koşullar ne kadar güç olursa olsun, elimizde doğru bir örnek var. Bu örneği her alanda günümüze modellediğimizde toplumsal refah ve esenliğe ulaşmamamız için bir neden yok!

ATATÜRK’ÜN DEV PROJESİ: NAZİLLİ SÜMERBANK BASMA FABRİKASI

Azra Akın, 2002 Türkiye Güzeli seçildi ve ardından da, 2002 Miss World’de Dünya Güzeli unvanını kazandı. İyi de, Dünya Güzeli Azra Akın’ın Atatürk’ün projesiyle ne ilgisi var, diyeceksiniz!  Var… Zira Londra’da Dünya Güzeli seçildiğinde, Azra Akın’ın giydiği kıyafetin kumaşı, Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nda üretilmişti. Bütün dünya günlerce Azra Akın’dan çok, giydiği kıyafeti konuşur.

Hikâye şöyle başlar: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1931 yılında Aydın Nazilli’ye yaptığı ziyarette halk bir tekstil fabrikası açılmasını kendisinden talep eder. Talebi yerinde bulan Atatürk, fabrikanın yapılmasını Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’na dâhil ettirir. Fabrika narenciye karşılığında Sovyetler’ e yaptırılır. Atatürk,9 Ekim 1937 tarihinde fabrikanın açılışı için Aydın Nazilli’ye gelir. Yanında Başbakan Celal Bayar, Eski Başbakan İsmet İnönü, Afet İnan, Mareşal Fevzi Çakmak, bakanlar ve milletvekillerinin aralarında bulunduğu kalabalık bir heyetle beraber fabrika açılış törenine katılır. Törenin ardından fabrikanın açılışı yapılır ve bizzat Atatürk’ün emriyle makineler çalıştırılır. Bu esnada 480 makineden çıkan gürültüyü Atatürk, “İşte, halka refah verecek sesler!” olarak değerlendirir.

Gazeteci-yazar Banu Avar, Venezuela’da karşılaştığı bir olayı şöyle anlatır: “Şehri göreceğimiz tepeye doğru tırmanırken, Kemal Atatürk tabelasını görünce şaşırdım ki, tepeye geldik. Genç kız rehber heyecanla, “Şu fabrikayı görüyor musun? Yanında nikâh salonu, şu sağlık ocağı, şu okul, onun arkasındaki de bizim ev.” “Eee, dememe kalmadı”. Rehber: “Biz buna ATATÜRK MODELİ diyoruz” diye yapıştırdı. Venezuela’da bu gördükleri ve duydukları üzerine duygulanan Banu Avar: “Venezuela tepesinde tüylerim diken diken, gururum tavan yapmıştı” diyerek anlatmıştır heyecanını. Peki, ama Türkiye’den binlerce kilometre uzaklıktaki Venezuela’da “Atatürk Modeli” diye adlandırılan bir fabrikanın ne işi vardı? Atatürk Modeli Fabrika da nedir? Türkiye’de bu fabrikadan var mıdır?

Venezuela’daki “Atatürk Modeli Fabrika’ya” esin kaynağı olan fabrika, 1937’de Atatürk tarafından açılan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’dır.

Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, Atatürk’ün kafasındaki “Sosyal Fabrika Projesi’nin” ilk uygulaması olması bakımından çok önemlidir.

Atatürk’ün kafasındaki fabrika, sadece üretim yapılan bir mekân değil, aynı zamanda “ar-ge” çalışmalarının yapıldığı bir laboratuvar, eğitim verilen bir okul, her türlü sanat ve spor imkânlarına sahip bir kültür kompleksi, kısacası adeta dört dörtlük bir “yaşam alanı”, bir kampustur.

Atatürk, işçilerin yüksek standartlarda, her türlü imkândan yararlandıkları bu “sosyal fabrikaları” Anadolu’nun her yanına yapmayı planlıyordu. Ama bu projesini yaygınlaştırmaya ömrü yetmeyecekti.

Fabrika, Türk-Sovyet ortak yapımıdır. Makineler ve teçhizatların çoğu Sovyetler Birliği’nden narenciye karşılığında alınmıştır. Fabrika kuruluşundaki işçi açığını kapatmak için 120 Sovyet montör ve mühendisi istihdam etmiştir.

Fabrikanın temelleri 25 Ağustos 1935’te atılmış, yapımı 18 ayda tamamlanmış ve 9 Ekim 1937’de açılmıştır. Bina ve makineler dâhil, 8 milyon liraya mal olmuştur.

Fabrikanın, 28 bin iğ ve 800 otomatik tezgâh ile çalışmaya başlaması ve 2.400.000 kilo iplik işlemesi planlanmıştır. Bununla 20 milyon metre basma imal edilecektir.

Fabrika 15 bin ton kömür yakacaktır.

Fabrika her gün en fazla 2400 işçi çalıştıracak ve ücret olarak senede 1 milyon lira ödeyecektir.

Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, sosyalist ülkeler de dâhil, dünyada görülmemiş bir “sosyal” niteliğe sahiptir. Evet, fabrika kurulurken Sovyet modeli esas alınmıştır, ama genç cumhuriyetin genç mühendisleri Türk devrimine has, çok özgün bir eser ortaya çıkarmayı başarmışlardır.

Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, 1930’ların dünyasında bir benzerine daha rastlanmayacak kadar özgün bir “sosyo-kültürel” ekonomi projesidir.

İşte Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın şaşırtan özellikleri:

1. Balolar, danslar ve partiler: 1930’ların ortalarına kadar kadınlı erkekli hiçbir toplantıya katılmamış halk, fabrikanın organize ettiği balolar, danslar ve partilerle sosyalleşmiş, özellikle kadın ön plana çıkmaya başlamıştır.

2. 700 kişilik sinema ve tiyatro salonu: 1937 yılında 12 bin kişinin yaşadığı Nazilli'de, bu fabrika bünyesinde 700 kişilik bir sinema salonu açılmıştır. Salonda İki defa memurlara, iki defa işçilere ve iki defa da ustalara olmak üzere haftada toplam altı defa film gösterilmiştir. Günver Güneş'in dediği gibi; "1937 yılında 12.000 kişinin yaşadığı bir yere 700 kişilik bir sinema salonu açmak ancak Atatürk'ün ve onun devrimci kadrosunun eseri olabilirdi."

Ayrıca sahnede temsiller de verilmiştir. Hem fabrika işçilerinin kurduğu tiyatro kulübü hem de dışarıdan gelen kumpanyalar burada işçilere ve halka oyunlar oynamıştır. Örneğin, devlet konservatuvarının meşhur "Yol Kapalı" adlı oyunu 1947'de Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası'nın bu 700 kişilik salonunda sahnelenmiştir.

3. Radyo: Fabrikanın bir radyosu vardır. Radyo, fabrika çalışanlarının işine yarayacak bir yayın programına sahiptir. İşçiye ilgilendiren konular üzerinde 15 dakikalık konferanslar yayınlanmış ayrıca müzik yayınları da yapılmıştır.

4. Halkevi: Fabrikada kurulan “Sümer Halkevi” halkı her konuda bilinçlendirmeye çalışmıştır. Bir fabrika bünyesinde açılan ilk ve tek halkevi Sümer Halkevi’dir. Halkevinin şubelerinde çalışanların büyük çoğunluğu fabrika işçisidir. Halkevinin fabrikadaki temsil grubu, hazırladığı oyunları fabrika içindeki sahnede sergilemiştir. Ayrıca bu grup belli zamanlarda Nazilli çevresinde geziler düzenleyerek bölgede tiyatronun tanıtılmasında ve sevdirilmesinde etkili olmuştur. Her yıl Sümer Halkevi biçki-dikiş kurslarında birçok genç kız meslek sahibi olmuştur. Halkevi civar köylere geziler düzenlemiş, köylülerin sorunlarıyla ilgilenmiş, köylere ilaç ve sağlık elemanı göndererek hastaların tedavisini sağlamıştır.

5. Müzik grubu: Fabrika çalışanları arasında bir müzik grubu kurulmuştur. Klasik müzik seslendiren grup Nazilli, Aydın ve Denizli’de konserler vererek “çok sesli” müziğin Anadolu’da tanınmasını sağlamıştır. İçinde konserler, temsiller, gösteriler ve aile toplantıları yapılan sahne ve salondan, turneye çıkan temsil grupları ve ses sanatçıları da yararlanmıştır. Fabrikada yemek aralarında dünya klasiklerinden eserler okuyan bu müzik grubu, işçilerin Beethoven dinleyecek derecede klasik müzik kulağına sahip olmalarını sağlamıştır. Fabrikada, çalmayı bilen işçilerin kullanımlarına açık bir de piyano vardır.

6. Hamam: Fabrika bünyesinde kurulan bir hamam, hem işçilere hem de Nazilli halkına hizmet vermiştir. Fabrika hamamı, Nazilli'de modern banyo ve tuvalet kavramlarının gelişmesinde çok etkili olmuştur.

7. Ressamlar: Fabrika bünyesindeki desinatörler belli zamanlarda fabrika dışına çıkarak Nazilli ve çevresinin güzel manzara resimlerini yapmışlardır. Fabrika ressamlarının yaptığı bu tablolar açık arttırmalarda satılmıştır. Resim, heykel sergileri de düzenleyen fabrika Nazilli'de güzel sanatların gelişmesini sağlamıştır.

8. Spor kulüpleri: 1937 yılında fabrika bünyesinde kurulan lacivert-beyaz renkli Sümerspor; futbol, basketbol, atletizm, voleybol, bisiklet, güreş, yüzme, boks branşlarında faaliyet göstermiştir. Fabrika bünyesindeki Sümerspor futbol sahası Türkiye'nin ilk "alttan ızgaralı" futbol sahalarından biridir. Ayrıca yine fabrika bünyesinde basketbol, voleybol sahaları; güreş minderi, boks ringi, tenis kortu ve paten pisti vardır. Nazilli'de toplumsal kaynaşmayı güçlendiren "paten eğlenceleri" ve "bisiklet yarışları" Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası'nın mirasıdır.

9. Hastane: Fabrika bünyesinde işçi sağlığını korumak amacıyla 40 yataklı bir hastane kurulmuştur. Diş, hariciye, dâhiliye ve kadın hastalıkları bölümleri olan hastanede röntgen cihazları ve bir de ameliyathane vardır. Hastanede ayrıca bir eczane ve bir de laboratuvar vardır. Fabrika mensuplarının ve ailelerinin tedavileri ile gerekli ilaçlar bedava verilmiştir. Fabrikaya her giren işçinin röntgen muayenesi yapılmış, işçiler ve memurlar sürekli sıhhi kontrolden geçirilmiştir. Fabrika hastanesinde başhekim, dâhiliye mütehassısı, çocuk mütehassısı, diş doktoru ve röntgen mütehassısı ile değişik branşlarda doktorlar, hemşireler, eczacılar ve hastabakıcılar vardır. Nazilli'nin kâbusu olan sıtma hastalığı, fabrikadaki bu sağlık ekibinin köyleri dolaşarak halkı bilgilendirmesi ile ortadan kaldırılmıştır.

10. Okul: Fabrikada hem işçilere mesleki eğitim veren hem de okuma yazma öğreten bir okul vardır. Bu okuldaki mesleki eğitim kurslarında işçiye kursuna göre iplik, dokuma, basma, atölye ve santral sahalarında bilgi verilmiştir. Örneğin 1947 yılında 15 işçi kursa katılmış, 13 kişi mezun olurken 2 kişi sınıfta kalmıştır. Fabrikadaki okulda okuma yazma bilmeyenler için beş sınıflı bir okuma yazma kursu açılmıştır. Okuma yazma kurslarında beş ilkokul öğretmeni görev almış, bu kursu bitiren işçilere de ilkokul diploması verilmiştir. Fabrikanın bir de "Sümer İlköğretim Okulu" adlı bir ilkokulu vardır. Beş sınıflı ve çift eğitimli bu okulda 15 öğretmen, 980 öğrenci vardır. Bu öğrencilerin büyük bölümü de işçi çocuklarıdır.

11. Kreş: Fabrikada işçiler için 40 kişilik 26 yataklı bir kreş vardır. Günün belirli saatlerinde ekipler halinde gelen işçi çocukları bu kreşe bırakılmış; her gün yıkanıp, beslenip, eğitilip, dinlendirilmişlerdir. Çocuklar yaşlarına göre ayrılarak odalarda yatırılmışlardır. Ayrıca her çocuğa numaralı bir dolap verilmiştir. Kreş eğitmenleri dışında bir hemşire ve iki yardımcı, çocuklarla ilgilenmiştir. Kreşte ultraviyole tedavisi de yapılmıştır.

12. Halka bedava basma: Bir sosyal fabrika olarak tasarlanan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, altı ayda bir halka "ıskarta basma" dağıtmıştır. Fabrikanın mallarının çok kaliteli olması halkın bu malları tercih etmesini sağlamış böylece halkın giyim zevki de artmıştır.

13. İşçi ve memur biriktirme sandıkları: Çok sayıda işçiyi barındıran fabrika, işçi haklarına da çok önem vermiştir. Fabrikada İşçi ve Memur Biriktirme Sandıkları, İşçi Ölüm ve Hastalık Yardım Sandıkları oluşturulmuştur. Bu sandıklar 160.000 lira sermaye ile işçi ve memurlarca kurulmuştur. Bu sandık bir taraftan biriktirmeyi bir taraftan da taksitle halı, ayakkabı, yağ vb. ürünleri sağlamak için memur ve işçilere faydalı olmuştur. Ayrıca üyelere %5 faiz ve %1-40 arsında temettü dağıtılmıştır.

14. Kooperatif ve fırın: Fabrika mensuplarının yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla fabrika mahallesinde bir kooperatif kurulmuştur. Ayrıca fabrikanın kendine özgü bir fırını, işçi yemekhanesi ve memur kantini de vardır.

15. Lojman ve özel tren: İsteyen işçiler, fabrikanın hemen önünde özel olarak inşa edilen 264 dairelik ve 1000 kişilik lojmanlarda çok uygun bir ücretle kalırken bekâr işçiler için 350 kişilik bir “Bekâr İşçi Pavyonu” vardır. Burada bekâr işçiler çalıştıkları kısımlara göre ayrı yatakhanelerde yatırılmışlardır. Yaşları küçük işçiler ve sanat okulu mezunları için de ayrı yatakhaneler vardır. Bekâr memurlar için de 18 odalı özel bir lojman vardır. Ayrıca lojmanda kalamayan işçi ve memurları şehirden fabrikaya taşımak için düzenli seferler yapan GIDI GIDI adı verilen mini bir tren kullanılmıştır. Fabrikanın içinde bir istasyonu bulunan bu tren, işçi ve memurları ücretsiz taşımıştır. 1937 yılında Atatürk'ü de taşıyan bu tren, kentin içinden başlayıp fabrikada sona eren bir hatta hareket etmiştir.

16. Mekanik odası, fizik laboratuvarı ve atölye: Fabrikada mekanik odası ve fizik laboratuvarı gibi bölümler vardır. Bu bölümlerde fabrikada ihtiyaç duyulan malzemeler üretilmiş ve bozulan aletler tamir edilmiştir. Fabrikanın büyük bir atölyesi vardır. Bu atölyenin demirhanesi, marangozhanesi, dökümhanesi, kaynak ve teneke işleri yapan bir bölümü vardır. Diğer fabrikaların ahşap parça ihtiyacı olan makine vurucu kolları burada yapılmıştır. Fabrikada her türlü mekanik araç vardır.

17. Elektrik santrali: Fabrika kendi elektrik enerjisini kendi üretmiştir. 4 kazan 3 türbinli fabrika santrali, 2500 kw gücündedir. Fabrikanın enerji ihtiyacını karşılayan santral, Nazilli'ye de elektrik vermiştir.

İşte Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası… İşte Atatürk’ün “Sosyal Fabrika Projesi”nin ilk uygulaması… İşte genç cumhuriyetin, halkına, insanına, işçisine bakışı…

Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası'nın Yok Edilişi

1950’lerden sonra sürekli kan kaybeden Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, son darbeyi 14 Kasım 2002’de yemiştir. Cumhuriyetin dev projelerinden Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, Özelleştirme İdaresi’nce bedelsiz olarak Adnan Menderes Üniversitesi’ne devredilmiştir. Fabrika çalışanları da “gözyaşları” içinde Bursa’ya nakledilmiştir. Kapısına kilit vurulan fabrikanın, üniversitenin kullanımı dışındaki büyük bir bölümü, içindeki tarihi dokuma makineleri, araç ve gereçleriyle çürümeye terk edilmiştir. Dünyanın başka bir yerinde olsa en kötüsü “müze” olarak kullanılacak ve milyonlarca turist çekecek bu dev eser, Cumhuriyet'in bu dev projesi, bugün Nazilli’de hayvan ahırından bile kötü bir durumda kaderine terk edilmiştir.

Belgesel linki: https://youtu.be/BJHVxr6y5M8

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları