18 Mart 2024 - Pazartesi

Çanakkale Ruhu

Çanakkale Ruhu

Yazar - Hasan Öğdüm
Okuma Süresi: 4 dk.
303 okunma
Hasan Öğdüm

Hasan Öğdüm

hasanogdum@gmail.com - 0532 325 07 86
Google News

Allah aşkına Gelibolu’yu (Çanakkale’yi) yüceltmeyin. Korkunç bir hata idi. Gençlere her şey anlatılmalı. Her şey aptal İngilizler yüzünden kötüye gitti. Avustralya asla bir yabancı güç komutasında savaşa girmemeli ve denizaşırı hizmetlerde zorunlu askerlik yapanları kullanmamalı… İngilizlerin her şeyi berbat etmelerine rağmen Avustralya Gelibolu’dan (Çanakkale’den) hiçbir ders almadı.”

Bu sözler, 1. Dünya Savaşı’nda Gelibolu Yarımadasına ilk ayak basan Avustralya askerlerinden “Son Anzak Askeri” TED MATTHEWS’ a aittir.

Pekiyi, bir yurt savunması olarak verilen bu savaştan biz ne kadar ders aldık?

Emperyalist güçlerin ülkemizi zayıflatmak için yaptıkları hamleleri nasıl oldu da göremedik. Ya da politikacıların siyasi hırs ve hedefleri adına görmezden mi geldik? Atalarımızın bu uğurda verdiği canlar bugün bir-iki edebî sözcükten öteye geçmemekte, Türkiye Cumhuriyeti Devleti emperyalizmin batağına doğru sürüklenmeye devam etmektedir.

Yine Onbaşı Matthews, 100.yaş günü kutlamaları nedeniyle 1996’da tüm protokol ve basın önünde dönemin Türkiye Büyükelçisi değerli tarihçi Bilâl N. Şimşir’e “Sizin ülkenize bizi politikacılar gönderdi. Biz de orada verilen görevi yapmaya çalıştık. Sizin askerleriniz de görevlerini yaptı. Özür dilerim.” Sözlerini ifade ederek birkaç kez Büyükelçi nazarında ülkemizden özür dilemiştir.

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün 1934’te Anzak askerleri için söylediği o büyülü sözler ancak büyük bir lidere, bu dünyanın görüp görebileceği tek gerçek lidere yakışan sözlerdir:

Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar. Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.

Her ne kadar Deniz Zaferi olarak anılsa da Onbaşı Ted ve arkadaşlarının karaya adım attıkları 25 Nisan’da deniz savaşlarından kara savaşlarına dönen Çanakkale, trajedilerle dolu destansı bir zaferdir.

Bir deniz zaferini kutladığımız 18 Mart’ta Türk Donanması’nın durumunu bir Deniz Komutanı’nın yaklaşımıyla değerlendirelim:

“18 Mart’a nereden geldik? Eğer o dönemde iyi bir Donanmaya sahip olsaydık, gemileri Akdeniz (Ege) ‘de karşılar ve karşı koyabilirdik. Eğer, Barbaros’un (Barbaros Hayrettin Paşa) “Denize hakim olan cihana hakim olur” sözü, zamanın padişahları tarafından dikkate alınmış olsaydı, Osmanlı çöker miydi? Atatürk, tarihten ders çıkartarak Türkiye Cumhuriyeti Donanmasını kurdu ve yön verdi… Barbaros’un tarihî tespiti yıllar sonra Amerikalı denizci ve stratejist Mahan tarafından tekrarlanmış ve 1900’lü yılların başından itibaren Amerika (A.B.D.) Donanmasının gelişmesi için kılavuz olmuştur. Maalesef, Amerika önce denizlere, sonra da cihana hâkim olmuştur.”

Bugün, tüm geçmişten dersler çıkarılacak bir gündür. Bugün, Çanakkale Ruhunun bilinçlerde yeniden canlanacağı gündür.

Turgut Özakman’ın “Çanakkale, Kurtuluş Savaşı’nın önsözüdür” deyişinden hareketle, sonsuza değin yaşayacak olan Cumhuriyetimiz için emeklerini canları uğruna vermiş olanları şükran ve minnetle anıyoruz. Ruhları mutluluk içinde olsun!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları